İtalyan içindeki ricco ne anlama geliyor?
İtalyan'deki ricco kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ricco'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki ricco kelimesi zengin, varlıklı, servet sahibi, yoğun, değerli, kıymetli, gösterişli, süslü, bol, zengin, varlıklı, zengin, sulu, zengin, varlıklı, bol, bol, bereketli, zengin, varlıklı, bol, zengin, lüks, bol, değerli, kıymetli, lezzetli, enfes, zengin, verimli, bereketli, ağır, zengin, yapraklı, bol yapraklı, çekici, alımlı, cazibeli, dokunaklı, duygulandıran, duygulandırıcı, heyecanlı, meraklı, olaylı, hadiseli, olaylarla dolu, aksiyon dolu, zengin olmak, zenginleşmek, özgün, orijinal, andıran, anımsatan, dolu, ile doldurmak, ile dolu, bir çok, bir dolu, bir sürü, zengin, zengin, yalama taşı, sayesinde başarılı olmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
ricco kelimesinin anlamı
zengin, varlıklı, servet sahibi
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La famiglia Rockefeller è ricca. |
yoğunaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La miscela di questo carburante è troppo ricca. |
değerli, kıymetliaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La famiglia ha una ricca collezione di quadri. |
gösterişli, süslüaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il palazzo ha un arredamento sontuoso. |
bolaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il dessert arriva in porzioni abbondanti. |
zengin, varlıklı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La ricca coppia fece una vacanza di lusso. |
zenginaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
suluaggettivo (terreno) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il suolo era buono e ricco, quindi perfetto per i fiori. |
zengin, varlıklıaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Christina viene da una famiglia benestante e non ha mai dovuto lavorare. |
bolaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La regione disponeva di copiose risorse naturali. |
bol, bereketliaggettivo (figurato) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La famiglia non aveva molto denaro, ma era ricca di amore. |
zengin, varlıklıaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Grazie all'enorme successo al botteghino, l'attore era diventato estremamente ricco. |
bolaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il paesaggio rigoglioso era coperto di ogni genere di piante. |
zenginaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Devono essere benestanti se si possono permettere di acquistare una casa là! Questi pacchetti vacanza sono ideati per attirare le famiglie ricche. |
lüks(yaşantı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
bol(figurato) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le ha dato una generosa porzione di patate. |
değerli, kıymetliaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Carol ha una ricchezza considerevole. |
lezzetli, enfes
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Questo dolce è gustoso. |
zengin
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La giungla è ricca di fauna selvatica. |
verimli, bereketlilocuzione aggettivale (toprak) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il suolo nel bacino è ricco di sostanze nutritive. |
ağırlocuzione aggettivale (yemek) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Questo dolce è un po' troppo ricco di grassi per i miei gusti. |
zenginaggettivo (kültür, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La mitologia greca è ricca di allegorie. |
yapraklı, bol yapraklı(alberi) (ağaç) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
çekici, alımlı, cazibeliaggettivo (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ha sempre un aspetto affascinante, anche a lavoro. |
dokunaklı, duygulandıran, duygulandırıcı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il finale toccante del film ci ha lasciate tutte in lacrime. |
heyecanlı, meraklıaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'atmosfera era ricca di suspense mentre aspettavamo il risultato delle elezioni. |
olaylı, hadiseli, olaylarla dolu
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La vita di Francine è stata molto movimentata in quest'ultimo periodo: ha avuto una promozione al lavoro e si è fidanzata nella stessa settimana! |
aksiyon dolu
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
zengin olmak, zenginleşmekverbo intransitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) È difficile diventare ricchi. |
özgün, orijinal
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'ingegnoso cantastorie incantò i bambini. |
andıran, anımsatanlocuzione aggettivale (figurato: paesaggio, situazione) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le strade di Londra sono ricche di atmosfera quando sono coperte dalla nebbia. |
doluaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Per esempio: ricco di carattere, caratteristico |
ile doldurmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
ile dolu
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il campo di battaglia era pieno di pericoli. |
bir çok, bir dolu, bir sürüaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
zenginlocuzione aggettivale (informale) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il nuovo fidanzato di Tina era ricco sfondato. |
zenginaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Oggi mi sento pieno di soldi. Vi offro da bere a tutti! |
yalama taşı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
sayesinde başarılı olmak(connotazione positiva) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
İtalyan öğrenelim
Artık ricco'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
ricco ile ilgili kelimeler
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.