İtalyan içindeki letto ne anlama geliyor?
İtalyan'deki letto kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte letto'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki letto kelimesi okumak, okumak, okuyabilmek, sesli okumak, okuyarak öğrenmek, okuduğunu anlamak, anlam çıkarmak, yorumlamak, anlam vermek/çıkarmak, okumak, sesli okumak, incelemek, tamamını okumak, dikkatle okumak, görmek, sadece okuyucu olmak, yatak, karyola, yatağın başucu, kalacak yer, kat, dip, okumak, okur yazar, okuma yazma bilen, okur yazarlık, okuyup yazma, şöyle bir okumak/göz gezdirmek, (metin, vb.) gözden geçirmek, göz gezdirmek, satır aralarını okumak, okumaya devam etmek, yanlış okumak, sesli okumak, incelemek, tetkik etmek, göz gezdirmek, sesli okumak, makaraya sarmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
letto kelimesinin anlamı
okumak(metin, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Leggo il giornale tutti i giorni. Hergün gazete okurum. |
okumakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Legge ogni sera prima di andare a letto. |
okuyabilmek(okumayı bilmek) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Mia nonna non sa leggere. |
sesli okumakverbo transitivo o transitivo pronominale (ad alta voce) (bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ci ha letto la barzelletta. |
okuyarak öğrenmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Per quanto riguarda la filosofia, preferisco leggere che frequentare i corsi. |
okuduğunu anlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (capire) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Sa leggere il russo. |
anlam çıkarmak(dedurre) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Non sono sicuro di aver letto nei suoi commenti i significati che ci hai letto tu. |
yorumlamak, anlam vermek/çıkarmak(interpretare) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Bu makaleyi hükümet hakkında çok eleştirisel olarak yorumluyorum. Sen ne dersin? |
okumakverbo transitivo o transitivo pronominale (contatori elettrici, ecc.) (sayaç, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il fornitore di elettricità manda qualcuno a leggere il contatore ogni anno. |
sesli okumakverbo intransitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'insegnante leggeva ad alta voce e i bambini ascoltavano. |
incelemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Per favore, leggi il mio rapporto e dimmi se noti errori evidenti.
Leggi le istruzioni e assicurati di capire quello che devi fare. |
tamamını okumak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) È bene leggere qualsiasi documento prima di firmarlo. |
dikkatle okumak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Stamattina non ho avuto tempo di leggere il tuo articolo. |
görmekverbo transitivo o transitivo pronominale (con la vista) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Da così lontano non riesco a distinguere cosa c'è scritto sul cartello. |
sadece okuyucu olmak(internet forumlarında) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yatak, karyolasostantivo maschile (mobile) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Metterò delle lenzuola pulite sul tuo letto. Yatağına temiz nevresim takımı koyacağım. |
yatağın başucusostantivo maschile (figurato: assistere accanto) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mio marito è stato accanto al mio letto per tutta la mia malattia. |
kalacak yer(figurato: alloggio) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cercava un letto per la notte. |
kat(cibi, figurato: base) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'insalata era servita su un letto di lattuga. |
dip(deniz, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'era del corallo sui fondali del mare. |
okumakverbo intransitivo (bir konu, vb. hakkında) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ho letto del tuo incidente sul giornale. |
okur yazar, okuma yazma bilenaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ci sono pochissimi posti per lavoratori non alfabetizzati. |
okur yazarlık, okuyup yazma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il tasso di alfabetismo negli Stati Uniti non è cambiato negli ultimi dieci anni. |
şöyle bir okumak/göz gezdirmek(testo) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Non scorrere semplicemente il testo mentre studi, ma leggilo attentamente. Scorri il pentagramma per vedere quando il clarinetto inizia a suonare. |
(metin, vb.) gözden geçirmek, göz gezdirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Jake scorse il rapporto in cerca di qualche accenno a dei problemi. |
satır aralarını okumakverbo intransitivo (figurato: capire) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il discorso aveva un tono positivo, ma se vai a leggere tra le righe in realtà era abbastanza pessimista. |
okumaya devam etmekverbo intransitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yanlış okumakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Devo aver sbagliato a leggere la data sulla lettera d'invito. |
sesli okumakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'insegnante lesse a voce alta i nomi degli studenti che non erano mai stati assenti. |
incelemek, tetkik etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Deborah leggeva attentamente un libro di cucina italiana. |
göz gezdirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Leggi attentamente il capitolo 1, ma scorri semplicemente il capitolo 2. |
sesli okumakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Mi ha letto la lettera ad alta voce al telefono. |
makaraya sarmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il registratore stava leggendo il nastro in sottofondo. |
İtalyan öğrenelim
Artık letto'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
letto ile ilgili kelimeler
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.