İngilizce içindeki south ne anlama geliyor?
İngilizce'deki south kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte south'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki south kelimesi güney, güney, güneye, güney, Güney, güneye/güneyde, Güney Afrika, Güney Afrikalı, Güney Afrika'ya özgü, Güney Amerika, Güney Amerika'ya özgü, Güney Amerikalı, Güney Kore, güneydoğu bölgesi, güneydoğu, güneydoğudan gelen, güneydoğuya ait, güneybatı bölgesi, güneybatı, güneybatıya ait, güneybatıya bakan, güneybatıdaki/güneybatıdan gelen, güneybatı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
south kelimesinin anlamı
güneynoun (direction) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The gas station is two km further to the south. Buranın iki kilometre güneyinde bir benzin istasyonu var. |
güneyadjective (in or of the south) (yön, taraf) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) She lives on the south side of town. |
güneyeadverb (toward the south) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Turn south on this street. |
güneynoun (southern region) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) People in the south are friendly. |
Güneynoun (US (US Southeast) (ABD) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) In the South, the people are much more friendly. |
güneye/güneydeadverb (US (in Southern States) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
Güney Afrikanoun (southernmost country in Africa) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) South Africa is the largest country in Southern Africa. |
Güney Afrikalınoun (person from South Africa) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) My brother-in-law is married to a South African. |
Güney Afrika'ya özgüadjective (of, from South Africa) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The South African athlete won the medal. |
Güney Amerikanoun (Latin American continent) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The Andes Mountains are in South America. |
Güney Amerika'ya özgüadjective (of or from South America) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The llama is a South American animal. |
Güney Amerikalınoun ([sb] from South America) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Two of the best players on the team are South Americans. |
Güney Korenoun (country in Asia) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The capital of South Korea is Seoul. |
güneydoğu bölgesinoun (south-eastern region) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Florida is in the south east of the United States. |
güneydoğunoun (compass point: SE) (yön) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The antique compass has a tiny emerald at southeast, and a sapphire at northeast. |
güneydoğudan gelenadjective (coming from the southeast) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
güneydoğuya aitadjective (in, of the southeast) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The tourists were eager to taste some southeast cuisine. |
güneybatı bölgesinoun (south-western region) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The weather is typically very dry in the southwest. |
güneybatınoun (compass point: SW) (yön) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Southwest is marked with the letters "SW." |
güneybatıya aitadjective (in, of the southwest) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Southwest architecture can now be found throughout the country. |
güneybatıya bakanadjective (towards the southwest) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The southwest window lets the late afternoon light into the room. |
güneybatıdaki/güneybatıdan gelen, güneybatıadjective (coming from the southwest) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
İngilizce öğrenelim
Artık south'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
south ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.