İngilizce içindeki penalty ne anlama geliyor?
İngilizce'deki penalty kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte penalty'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki penalty kelimesi ceza, (spor) ceza, penaltı, penaltı vuruşu, para cezası, idam cezası, ölüm cezası anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
penalty kelimesinin anlamı
cezanoun (punishment for action) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The penalty for your crimes is ten years' imprisonment. |
(spor) ceza, penaltınoun (sports) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The ref saw the high tackle and awarded a penalty. |
penaltı vuruşunoun (soccer: penalty shot) (futbol) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Beckham is taking the penalty. |
para cezasınoun (loss) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) This is a fixed-term savings account; there are penalties if you withdraw your money early. |
idam cezası, ölüm cezasınoun (capital punishment) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) His sentence was the death penalty. |
İngilizce öğrenelim
Artık penalty'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
penalty ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.