İngilizce içindeki new ne anlama geliyor?
İngilizce'deki new kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte new'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki new kelimesi yeni, yeni, taze, yeni, değişik, orijinal, ek, ilave, bilinmedik, yeni, haber, haberler, modern, yeni, yeni şey, haber, yepyeni, yeni yıl kutlaması, yeni yılın kutlu olsun, mutlu yıllar, yeni gibi, yeni gibi, Yeni Çağ hareketi, Yeni Çağ, Yeni Çağ müzik, New Age müzik, New Jersey, New Mexico, New Orleans, yeni, alışılmamış, yeni bir çevre, yeni yıl, yeni sene, yeni yıl, yılbaşı günü, yılbaşı gecesi, New York, New York, New York şehri, New Yorklu, Yeni Zelanda, Yeni Zelanda'ya özgü, Yeni Zelandalı, yeni keşfedilmiş, yeni tip korona virüsü, peni, (spor) yeni oyuncu, yeni yılı kutlamak, başka bir gözle bakmak, ne haber, nasıl gidiyor anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
new kelimesinin anlamı
yeniadjective (not old) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) We were impressed by Terry's new approach. Tuğba'nın yeni yaklaşımı bizi etkiledi. |
yeni, tazeadjective (unused, fresh) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) He opened a new package of chips. Yeni patates cipsi paketini açtı. |
yeniadjective (recent or latest) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Randy is driving a new model of car. |
değişik, orijinaladjective (original) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Leslie is full of new ideas. |
ek, ilaveadjective (additional) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The new classrooms will be less crowded. |
bilinmedikadjective (unfamiliar) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) We are entering new territory here. |
yeniprefix (freshly) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) For example: new-mown, newborn |
habernoun (uncountable (current events) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Have you heard the news today? There was an earthquake in California. |
haberlernoun (uncountable (television or radio broadcast) (televizyon/radyo yayını) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The news starts at 6:30 on channel 3. |
modern, yeniadjective (modern) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) New cars need less frequent oil changes. |
yeni şeynoun ([sth] that is new) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Out with the old and in with the new! |
habernoun (interesting information) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Did you hear the news about Pete and Amy? They are going to have a baby. |
yepyeniadjective (informal (not yet used) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Car dealers have a spray that gives used cars that brand-new car smell. // I've just bought a pair of roller skates; they're brand new! |
yeni yıl kutlamasınoun (1st January well-wishes) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) They all clinked glasses and wished each other a happy New Year. |
yeni yılın kutlu olsuninterjection (1st January greeting) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Happy New Year!" they all shouted drunkenly. |
mutlu yıllarinterjection (greeting: start of lunar year) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
yeni gibiadverb (in excellent condition) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Mending the shirt made it like new. A coat of paint and this room will look like new. |
yeni gibiadjective (in excellent condition) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) I sent the watch to the makers for repairs, and now it's like new. |
Yeni Çağ hareketinoun (spiritual movement) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
Yeni Çağnoun as adjective (relating to spiritual movement) |
Yeni Çağ müzik, New Age müziknoun (New Age music) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
New Jerseynoun (US state) (ABD'de eyalet) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) New Jersey was the third state to ratify the United States Constitution. |
New Mexiconoun (US state) (ABD'de eyalet) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
New Orleansnoun (city in Louisiana, USA) (ABD'de eyalet) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) New Orleans is particularly vulnerable to flooding. New Orleans is famous for its Mardi Gras celebrations. |
yeni(person: to place, job) (işte, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Steven is new to the job, so he often asks for help. She's new to the village and nobody knows her name yet. |
alışılmamış(unfamiliar) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) That rule against eating popcorn in the office was new to me. |
yeni bir çevrenoun (unfamiliar environment or experience) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) After the company was sold, his workplace seemed like a new world to him. |
yeni yıl, yeni senenoun (period: start of year) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The new year starts on the 1st of January. |
yeni yılnoun (celebration: start of year) (kutlama) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Happy New Year! |
yılbaşı gününoun (1st January) (1 Ocak) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) In the US, New Year's Day is often celebrated watching the Pasadena Rose Parade followed by football games. |
yılbaşı gecesinoun (31st December) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) On New Year's Eve, a lot of people go to parties and let off fireworks. New Year's Eve is the 31st of December. |
New Yorknoun (New York City) (şehir) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The nickname of New York City is The Big Apple. |
New Yorknoun (New York state) (eyalet) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The city of Buffalo is in upstate New York. |
New York şehrinoun (largest US city) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) New York City is widely known as The Big Apple. |
New Yorklunoun ([sb] from New York City) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) If you need help with the subway system, ask a New Yorker. |
Yeni Zelandanoun (country in South Pacific) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The "Lord of the Rings" trilogy was filmed in New Zealand. |
Yeni Zelanda'ya özgünoun as adjective (of New Zealand) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Dinner was roasted New Zealand lamb with asparagus and potatoes. |
Yeni Zelandalınoun ([sb] from New Zealand) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yeni keşfedilmişadjective (newly discovered) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) After visiting Japan, I have a newfound love of sushi. |
yeni tip korona virüsünoun (new strain of disease-causing virus) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
peninoun (UK (coin worth one hundredth of a pound) (Sterlin'in yüzde biri) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) There are one hundred pennies in every pound. |
(spor) yeni oyuncunoun (sports: new player) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The team welcomed the new recruit. |
yeni yılı kutlamakverbal expression (celebrate changing of year) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) How did you see in the New Year? |
başka bir gözle bakmakverbal expression (figurative (fresh perspective) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Since they repainted the town hall I'm seeing it in a new light. |
ne haber, nasıl gidiyorinterjection (informal (not surprised) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Yes, you're late again—so what else is new? |
İngilizce öğrenelim
Artık new'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
new ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.