İngilizce içindeki expectation ne anlama geliyor?
İngilizce'deki expectation kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte expectation'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki expectation kelimesi (heyecanla) bekleme, bekleyiş, beklenti, olasılık, beklentiler anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
expectation kelimesinin anlamı
(heyecanla) bekleme, bekleyişnoun (anticipation) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) After reading that their favourite rock star would be visiting their town, the teenage girls spent the week in a state of expectation. |
beklentinoun ([sth] anticipated) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The old couple's expectation of seeing their son was ruined when he phoned to say he couldn't make it. |
olasılıknoun (probability) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The boss gave Helen the work with the expectation that it would be done well. |
beklentilerplural noun (prospects: of money or status) (çoğul isim: Birden fazla varlığı ya da kavramı ifade eder.) James is poor now, but he has expectations; his rich aunt will almost certainly leave him all her money. |
İngilizce öğrenelim
Artık expectation'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
expectation ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.