İngilizce içindeki divine ne anlama geliyor?
İngilizce'deki divine kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte divine'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki divine kelimesi ilahi, ulu, tanrısal, ilahi, çok iyi, çok güzel, mükemmel, harika, yeraltında su ya da maden damarı aramak, gelecekten haber vermek, gaipten haber vermek, içine doğmak, tahmin etmek, tahmin etmek, Allah, ilahiyat, vahiy, ilahi hak, kutsal hak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
divine kelimesinin anlamı
ilahi, ulu, tanrısaladjective (godlike) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The priest told his congregation to have faith in divine providence. |
ilahiadjective (coming from a god) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The Queen rules by divine right. |
çok iyi, çok güzel, mükemmel, harikaadjective (figurative (wonderful) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) This chocolate cake is divine! |
yeraltında su ya da maden damarı aramaktransitive verb (dowse with a rod: for water, etc.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The farmer hired a man to divine underground springs in his fields when the stream began to dry up. |
gelecekten haber vermek, gaipten haber vermektransitive verb (predict, prophesy) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) People believed the oracles could divine the future. |
içine doğmaktransitive verb (with clause: predict) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The oracle divined that the emperor would die a violent death. |
tahmin etmektransitive verb (guess, infer) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) From Ann's silence, I divined her sadness. |
tahmin etmektransitive verb (with clause: guess, infer that) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) From Tim's unhappy expression, I divined that something terrible had happened. |
Allahnoun (God) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ilahiyatnoun (godlike aspect of humans) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
vahiynoun (insight provided by higher power) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The artist relied on divine inspiration to guide him. |
ilahi hak, kutsal haknoun (doctrine: power is God-given) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) He acted as if the Presidency was his by divine right. |
İngilizce öğrenelim
Artık divine'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
divine ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.