Rusça içindeki янтарь ne anlama geliyor?

Rusça'deki янтарь kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte янтарь'ün Rusça'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Rusça içindeki янтарь kelimesi kehribar, kılkapan, sapankapan, Kehribar, kehribar anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

янтарь kelimesinin anlamı

kehribar

noun

Кто бы вы ни были, если вы нашли эту кассету, то вы достали её из янтаря.
Her kimsen, eğer bu kasedi bulduysan kehribardan çıkarmışsın demektir.

kılkapan

noun

sapankapan

noun

Kehribar

noun

Янтарь действует как устройство, контролирующее жемчужину, и позволит Таке отследить её действия.
Kehribar yönetici gibi davranarak inciyi kontrol ediyor ve Taka da bu şekilde onu hareket ettiriyor.

kehribar

noun

Янтарь, который встречается на Балтийском побережье, сформировался из смолы хвойных деревьев.
Avrupa’da Baltık bölgesinde bulunan kehribar, iğneyapraklı bir ağaçtan çıkarılır.

Daha fazla örneğe bakın

Добыча янтаря — нелегкое дело.
Yeraltından kehribar çıkarmak zahmetli bir iştir.
Вы и правда предлагаетеФБР законсервировать то здание в янтаре?
FBI' ın o binayı kehribarla kapatacağını düşünüyor musunuz?
Давайте достанем эту руку из янтаря.
Şu eli kehribardan çıkartalım.
При музеях есть мастерские, где умелые мастера превращают необработанный янтарь в прекрасные украшения и камни с ископаемыми останками.
Müzedeki bir atölyede yetenekli zanaatçılar, işlenmemiş kehribarı güzel mücevherlere ve içinde fosiller bulunan değerli taşlara dönüştürüyorlar.
Он белый, но это янтарь.
Rengi beyaz, ama kehribar.
Некоторые верили, что янтарь обладает волшебной силой.
Bazıları kehribarın sihirli güçlere sahip olduğuna inandı.
Янтарь обманчив, кто же этого не знает?
Kehribar düzenbazdır, kim bilmez bunu.
Матери и мужья попали в Янтарь из- за совершённых им преступлений
İşlediği suçlar yüzünden anneler, babalar Kehribar' da hapsoldu
В музее «Мир янтаря» в Санто-Доминго (Доминиканская Республика) у посетителей есть возможность при помощи компьютерных путеводителей получить ответы на интересующие их вопросы, а также рассматривать и изучать янтарь под мощными микроскопами.
Santo Domingo’daki (Dominik Cumhuriyeti) Dünya Kehribar Müzesi’nde, ziyaretçiler etkileşimli gösterilerin (kullanıcı ile bilgi alışverişinde bulunan bilgisayarlar kullanılarak yapılan gösteriler) tadını çıkarabilir ve güçlü mikroskoplar altında kehribarı inceleyebilirler.
И хотя в некоторых насекомых и растениях, извлеченных из янтаря, были найдены маленькие фрагменты ДНК, эксперименты по воспроизведению вымерших существ обречены на провал.
Bilimsel deneylerde, kehribarın içinde bulunan bazı böcek ve bitkilerdeki DNA’nın küçücük kısımları bulunuyorsa da, bu deneyler nesli tükenmiş canlıları yeniden yaratmak için yetersiz kalıyor.
И по сей день некоторые верят, что янтарь обладает лечебными свойствами.
Bugün bile bazıları kehribarın iyileştirici özelliklere sahip olduğuna inanır.
К тому же янтарь часто использовали в народной медицине.
Ayrıca kehribar kocakarı ilaçlarında önemli bir rol oynadı.
Янтарь действует как устройство, контролирующее жемчужину, и позволит Таке отследить её действия.
Kehribar yönetici gibi davranarak inciyi kontrol ediyor ve Taka da bu şekilde onu hareket ettiriyor.
Как бы то ни было, Плиний Старший цитирует Питеаса как знатока областей, где добывали янтарь.
Her ne olursa olsun Yaşlı Plinius, Pytheas’ı kehribar üreten bölgeler konusunda güvenilir bir kaynak olarak kabul eder.
По пути на встречу с ним, мне пришлось заключить себя в янтарь.
Walter benim yolda iken Ben ambering cihazı tetikledi.
Как только его не стало... я поняла, что сама застыла в янтаре.
O öldüğünde kendimin de arafta yaşadığını fark ettim.
В Лондоне много таких мелких осколков былых времен, они — как пузырьки воздуха в янтаре,
Londra'nın eski zamanlarında, eşyanın ve zamanın kehribardaki kabarcıklar gibi aynı kaldığı küçük kabarcıklar vardır.
Она дала мне папайю, а я послал ей янтарь.
O bana bir papaya verdi, ben de ona yeşimtaşı yolladım.
Не вижу разрывов или следов янтаря.
Bir aşınma ya da kehribar parçası görmüyorum.
Плоские диски, маленькие топоры и статуэтки, сделанные из янтаря, использовались для поклонения солнцу, предкам, а также в культах плодородия.
Kehribardan yapılan yassı diskler, küçük balta başları ve heykelcikler, güneşe ve atalara yöneltilen tapınmalarda ve bereket ayinlerinde kullanıldı.
Застрявший в Янтаре.
O Kehribar'da sıkışmıştı.
Должно быть, я заключил тут все в Янтарь.
Kehribara kapatmış olmalıyım.
Тех, кто собирал янтарь не имея на то разрешения, карали смертью.
İzinsiz kehribar toplamanın cezası ölümdü.
У меня ноги затекли после целого дня возле Янтаря.
Bütün gün kehribarın önünde dikilmekten bacaklarım şişti.
Так как часто насекомые попадали в ловушку неожиданно, во многих кусках янтаря запечатлелись «моментальные снимки» древней истории.
Genellikle böcekler tuzağa çok çabuk yakalandıkları için, pek çok kehribar parçası, geçmiş tarihin “şipşak resimlerini” içerir.

Rusça öğrenelim

Artık янтарь'ün Rusça içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Rusça içinde arayabilirsiniz.

Rusça hakkında bilginiz var mı

Rusça, Doğu Avrupa'nın Rus halkına özgü bir Doğu Slav dilidir. Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan'da resmi bir dildir ve Baltık ülkeleri, Kafkaslar ve Orta Asya'da yaygın olarak konuşulmaktadır. Rusça, Sırpça, Bulgarca, Beyaz Rusça, Slovakça, Lehçe ve Hint-Avrupa dil ailesinin Slav kolundan türetilen diğer dillere benzer kelimelere sahiptir. Rusça, Avrupa'daki en büyük ana dil ve Avrasya'daki en yaygın coğrafi dildir. Dünya çapında toplam 258 milyondan fazla konuşmacı ile en çok konuşulan Slav dilidir. Rusça, ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan yedinci dil ve toplam konuşmacılar tarafından dünyanın en çok konuşulan sekizinci dilidir. Bu dil, Birleşmiş Milletler'in altı resmi dilinden biridir. Rusça ayrıca internette İngilizce'den sonra en popüler ikinci dildir.