Rusça içindeki апельсин ne anlama geliyor?
Rusça'deki апельсин kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte апельсин'ün Rusça'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Rusça içindeki апельсин kelimesi portakal, turuncu, Portakal anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
апельсин kelimesinin anlamı
portakalnoun (плод) Чистить апельсин бывает сложно, никогда не знаешь, не брызнет ли он тебе в лицо. Bir portakal soymak bazen zor olabilir, senin yüzüne fışkırıp fışkırmayacağını asla bilemezsin. |
turuncunoun Как апельсин, мне это нравится. Turuncu, işte bunu sevdim, iyiydi. |
Portakalnoun (круглый цитрусовый фрукт оранжевого цвета) Мне нравятся такие фрукты, как апельсины и яблоки. Portakal ve elma gibi meyveleri severim. |
Daha fazla örneğe bakın
Апельсины содержат много витамина C. Portakallar bol miktarda C vitamini içerir. |
Мы знаем, что тут точно не яблоко, а тут точно апельсин, так? Şurada elma olamayacağını biliyoruz. Portakal vardı. |
У меня есть апельсин и яблоко. Bir portakal ve bir elmam var. |
Погоди, Апельсин. Dur bir saniye, Portakal. |
Одеяла, апельсины, вода. Örtüler, portakallar, su. |
А апельсинов? Turunçgil yok mu? |
Тебе также потребуется 60 миллилитров оливкового масла, несколько измельченных зубчиков чеснока, лавровый лист и чебрец — по вкусу, сок с одного апельсина, немного натертых апельсиновых корок, щепотка красного перца, щепотка соли, 140 миллилитров красного вина. Ayrıca, dört yemek kaşığı zeytinyağı, birkaç diş ezilmiş sarmısak, bir demet hoş koku ve lezzet veren karışık bitki, bir portakalın suyu, rendelenmiş portakal kabuğu, bir tutam kırmızı toz biber, bir tutam tuz ve 140 ml kırmızı şaraba ihtiyacınız olacak. |
Мы будем подавать утку в апельсинах, эскарго́ и фуа-гра. Portakallı ördek, salyangoz ve kaz ciğeri servis ediyoruz. |
Заглянув в их корзины, можно увидеть, что там живые куры, а также очищенные от кожуры апельсины, различные лекарства и многое другое. Yakından bakılınca sepetlerinde canlı tavuklar, soyulmuş portakallar, çeşitli ilaçlar ve başka birçok şey vardır. |
Я выменял эти у одного моряка, и боюсь, что это последние апельсины, которые мне удастся попробовать до весны. Bunları bir denizciden aldım ve korkarım ki ilkbahara kadar yiyeceğim son portakallar bunlar olacak.” |
Мэри попросила Тома почистить апельсин. Mary Tom'dan bir portakal soymasını istedi. |
В этом его утверждении было столько же правды, сколько в рассуждении об одном апельсине в день. Bu söylediği, günde bir portakal hikayesi kadar gerçek dışıydı. |
Вы когда-нибудь пробовали распрямить кожуру апельсина? Hiç portakalın kabuğunu soyduktan sonra onu düzleştirmeye çalıştınız mı? |
Но женщина с апельсинами не рассердилась на него за это. Ama portakallı kadın ona kızmıyordu. |
В том же масштабе ближайшая к Солнцу звезда Проксима Центавра находилась бы на расстоянии 2 100 километров, а весь Млечный Путь, как отдельное скопление апельсинов, каждый на расстояниях друг от друга приблизительно в 3 000 километров, был бы диаметром в 30 миллионов километров. Aynı ölçekte, güneşin en yakın komşusu olan Alfa Centauri yıldızı 2.100 km uzakta, Samanyolu’nun tamamı ise, çapı 30 milyon km olan bir alana yayılmış ve aralarında 3.000 km uzaklık bulunan portakallardan oluşan bir küme olacaktı. |
Я не бросала в Вас апельсин. Sana portakalı ben atmadım. |
Его успокоили, апельсины были из Калифорнии. Tabii kendisine tem inat verilmiş, portakalların California’dan getirildiği söylenmişti. |
Это апельсин. Bu bir portakaldır. |
Земля имеет форму апельсина. Dünya portakal şeklindedir. |
Почисти мне апельсин. Bana bir portakal soy. |
Точно, апельсинами. Portakallar, aynen. |
Будешь присылать ему по воскресеньям апельсины, а через 5 лет ты будешь радостно встречать его у выхода. Her pazar ona portakal götürürsün. Ve beş yıl sonra çıkışta kavuşursunuz. |
Это значит, что ты отличаешься от людей, как яблоки отличаются от апельсинов. Anlamı şu... sen ve insanlar... elma ile armutlar kadar farklı. |
Вы когда-нибудь пробовали апельсины прямо с дерева? Ağacından yeni koparılmış bir portakal tattınız mı hiç? |
Я почищу тебе апельсин. Sizin için bir portakal soyacağım. |
Rusça öğrenelim
Artık апельсин'ün Rusça içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Rusça içinde arayabilirsiniz.
Rusça sözcükleri güncellendi
Rusça hakkında bilginiz var mı
Rusça, Doğu Avrupa'nın Rus halkına özgü bir Doğu Slav dilidir. Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan'da resmi bir dildir ve Baltık ülkeleri, Kafkaslar ve Orta Asya'da yaygın olarak konuşulmaktadır. Rusça, Sırpça, Bulgarca, Beyaz Rusça, Slovakça, Lehçe ve Hint-Avrupa dil ailesinin Slav kolundan türetilen diğer dillere benzer kelimelere sahiptir. Rusça, Avrupa'daki en büyük ana dil ve Avrasya'daki en yaygın coğrafi dildir. Dünya çapında toplam 258 milyondan fazla konuşmacı ile en çok konuşulan Slav dilidir. Rusça, ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan yedinci dil ve toplam konuşmacılar tarafından dünyanın en çok konuşulan sekizinci dilidir. Bu dil, Birleşmiş Milletler'in altı resmi dilinden biridir. Rusça ayrıca internette İngilizce'den sonra en popüler ikinci dildir.