İzlandaca içindeki umboð ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki umboð kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte umboð'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki umboð kelimesi yetki, vekalet, vekâlet, manda, temsilci anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
umboð kelimesinin anlamı
yetki(mandate) |
vekalet(mandate) |
vekâlet(agency) |
manda(mandate) |
temsilci(proxy) |
Daha fazla örneğe bakın
Hann er „konungur konunga og Drottinn drottna“ og hefur sem slíkur umboð til að ‚gera að engu sérhverja tign, sérhvert veldi og kraft‘ — sýnilegt og ósýnilegt — sem setur sig upp á móti föður hans. O ‘KRALLARIN KRALI VE RABLERİN RABBİ’ sıfatıyla, Babasına muhalefet eden görünür veya görünmez ‘her yönetimi, her hükümranlığı, her gücü ortadan kaldırmakla’ yetkilendirilmişti. |
Þeir hafa lyklana að ríki Guðs á jörðu og veita umboð fyrir framkvæmd frelsandi helgiathafna. Onlar Tanrı’nın dünya üzerindeki krallığının anahtarlarını ellerinde tutup kurtarıcı kutsal törenlerin yapılması için yetki verirler. |
Guð hafði gefið honum umboð til þess við lok heiðingjatímanna þegar óvinir Jesú á himni og jörð hefðu átt að beygja sig undir stjórn hans. — Sálmur 2:1-12. Tanrı, Milletlerin Zamanlarının sonunda, yerdeki ve gökteki düşmanların kendi yönetimine boyun eğmeleri gerektiği zaman, bu savaşı yapması için İsa’ya yetki vermiştir.—Mezmur 2:1-12. |
Eftir fáeinar klukkustundir væri umboð Breta á enda. İngiliz mandasının son saatleriydi. |
Mörgum hefur fundist gagnlegt að fylla út yfirlýsingu og umboð vegna læknismeðferðar. Örneğin birçok kişi önceden Sağlıkla İlgili Kalıcı Vekâletname (DPA) formu doldurmayı yararlı buluyor. |
Hann hefur aldrei gefið sönnum lærisveinum sínum umboð til að tilheyra þessum heimi og taka þátt í hernaðarhyggju hans og blóðsúthellingum. O, şakirtlerine, bu dünyanın bir kısmı olmalarını ve kan döken militarizmine katılmalarını asla söylemedi. |
(b) Hvernig þaggaði Jesús niður í þeim sem véfengdu að hann hefði umboð frá Guði? (b) Yetkisini sorgulayanları nasıl susturdu? |
Í mörgum löndum veita yfirvöld umsjónarmanni í söfnuði Votta Jehóva umboð til að framkvæma hjónavígslur. Birçok ülkede hükümetler, Yehova’nın Şahitlerinin bir vaizine nikâh kıyma yetkisi veriyor. |
(Matteus 18:15-17) Enda þótt þeir hafi ekki umboð til að segja trúbræðrum sínum nákvæmlega til um hvernig þeir eigi að leysa hjónabandsvandamál sín geta þeir þó beint athyglinni að því sem Biblían segir. — Galatabréfið 6:5. (Matta 18:15-17) Her ne kadar ihtiyarlar, iman kardeşlerine evlilik problemlerini çözmeleri için tam ne yapmaları gerektiğini söylemeye yetkili değillerse de, Mukaddes Yazıların ne söylediğine dikkat çekebilirler.—Galatyalılar 6:5. |
Umboð okkar til að prédika er að vísu ekki fengið frá guðfræðiskóla. Vaaz etme yetkimizin bir ilahiyat fakültesinden kaynaklanmadığı doğrudur. |
(Matteus 28:18-20) Með þessum orðum veitti Jesús þjónum sínum umboð, „hverjum eftir hæfni“, til að ávaxta eigur sínar þar til hann kæmi aftur. (Matta 28:18-20) İsa bu sözlerle, kendi dönene kadar ‘hizmetçilerinin her birine kabiliyetine göre’ ticaret yapma yetkisi verdi. |
Árið 49 eða þar um bil hitti Páll postuli þá Jakob, Pétur og Jóhannes til að ræða það umboð sem hann hafði fengið frá Jesú Kristi að boða fagnaðarerindið. Elçi Pavlus yaklaşık olarak MS 49 yılında Yakub, Petrus ve Yuhanna’yla buluştu ve onlarla, Efendileri İsa Mesih’ten aldığı iyi haberi duyurma görevi hakkında görüştü. |
Þegar Persakonungur komst að raun um hvað lá Nehemía á hjarta lét hann honum í té herlið og bréflegt umboð til að endurreisa Jerúsalem. — Nehemíabók 1:1– 2:9. Pers kralı, Nehemya’nın isteğini öğrendiğinde ona bir askeri birlik ve Yeruşalim’i yeniden inşa etmek üzere yetkilendirildiğini belirten mektuplar verdi.—Nehemya 1:1–2:9. |
Þeir eru hvorki of stoltir til að fela þeim ábyrgð sem eru hæfir til að axla hana né of stærilátir til að fylgja fyrirmælum þeirra sem hafa umboð til að gefa þau. Onlar, yeterlik sahibi kişilere sorumluluk vermeyecek kadar gururlu değildirler; ayrıca, öğüt verme yetkisi olanların yönlendirmelerini kabul etmekte kibirli ve isteksiz davranmazlar. |
Þar af leiðandi lætur hann sér vel líka morðið á Stefáni og fer auk þess til Damaskus með umboð frá Kaífasi æðstapresti til að handtaka og flytja til Jerúsalem alla karla og konur sem fylgja Jesú. Bunun sonucunda Saul, yalnızca İstefanos’un öldürülmesini onaylamakla kalmadı; İsa’nın takipçilerinden, erkek ya da kadın, bulduğu herkesi tutuklayıp Yeruşalim’e geri getirmek üzere başkâhin Kayafa’dan aldığı yetkiyle Şam’a gitti. |
Þeir gleyma aldrei að umboð þeirra er frá Guði og að þeir eru að prédika boðskap hans. — 2. Korintubréf 2:17. Kendilerini görevlendirenin Tanrı olduğunu ve O’nun mesajını duyurduklarını asla unutmuyorlar.—II. Korintoslular 2:17. |
Þar getur ekki verið nein „200 mílna fiskveiðilögsaga“ eða „landhelgi“ sem takmarkar það umboð sem Guð hefur gefið þeim. Tanrı’dan gelen görevlerini sınırlayacak “12 mil limiti” ve “kara suları” yoktur. |
Ef þú þarft að gangast undir skurðaðgerð eða læknismeðferð þar sem efni unnin úr blóði gætu komið við sögu skaltu ganga úr skugga um að þú sért með yfirlýsingu og umboð vegna læknismeðferðar sem er til þess gerð að tryggja að þér sé ekki gefið blóð. Kan ürünü gerektirebilecek bir ameliyat veya tedavi olmanız gerekirse, size kan nakli yapılmasını önlemek amacıyla düzenlenmiş Sağlıkla İlgili Kalıcı Vekâletname (DPA) gibi gerekli yasal belgeleri mutlaka tamamlayın. |
2 Jesús Kristur las upp hið spádómlega umboð Jesajabókar og heimfærði á sjálfan sig: „Andi Drottins er yfir mér, af því að Drottinn hefir smurt mig. 2 İsa Mesih şu peygamberliği yerinden okuyup kendisi için geçerli olduğunu gösterdi: “RAB Yehovanın Ruhu üzerimdedir; çünkü hakirlere müjdeyi vâzetmek için RAB beni meshetti; yüreği kırık olanları sarmak için, . . . . bütün yaslıları teselli için.” |
9 Þessi undraverða reynsla leiddi til þess að spámaðurinn fékk það umboð til að prédika sem áður en nefnt. 9 Hayret uyandıran bu olay, peygamberin sözü edilen vaaz etme görevini üstlenmesiyle sonuçlandı. |
Hinn sanni Guð gaf niðja himneskrar konu sinnar umboð til að útrýma Satan. Tanrı kadının soyuna Şeytan’ı yok etme yetkisi verdi. |
Smurðir kristnir menn, sem enn eru á jörðinni, hafa einnig þetta umboð og þeir framfylgja því með aðstoð félaga sinna, ‚annarra sauða‘. Onlara bu işte arkadaşları olan “başka koyunlar” yardım ediyor. |
Sem konungur í ríki Guðs hefur hann umboð og getu til að koma á nauðsynlegum breytingum svo að mennirnir geti lifað við frið og öryggi á jörðinni. İsa, Tanrı’nın Krallığının Kralı olarak insanların barış ve güvenlik içinde yaşamaları için gerekli olan tüm değişiklikleri yapma yetkisine ve gücüne sahiptir. |
Andasmurðir þjónar Guðs hafa því fullt umboð frá hinum hæsta Guði til að flytja dóma um allan heim yfir ríkjum og þjóðum. Bu nedenle onlar milletlere ve krallıklara bildiriler iletmek üzere dünya çapında tam yetkiye sahiptir. |
Á hinn bóginn verða eiginkonur og börn að gera sér grein fyrir því að ef þau hafa komið með tillögur eða óskir gætu þau þurft að gefa eftir og virða ákvörðun eignmannsins sem hefur biblíulegt umboð til að fara með forystuna. Öte yandan kadınlar ve çocuklar da bir görüş veya öneri ileri sürdüklerinde aile reisine yumuşak başlılıkla boyun eğmeleri gerekebileceğinin bilincinde olmalılar, çünkü ona Kutsal Yazılar tarafından karar verme yetkisi tanınmıştır. |
İzlandaca öğrenelim
Artık umboð'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.