İzlandaca içindeki segja ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki segja kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte segja'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki segja kelimesi söylemek, demek, anlatmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

segja kelimesinin anlamı

söylemek

verb

Ef þú segðir: „Ég elska þig“ þá mundi ég líka segja það sama við þig.
Eğer "Seni seviyorum" dersen, ben de aynısını sana söylerim.

demek

verb

Sendu eftir honum og hann mun segja þér hvað allt þetta þýðir.‘
Onu çağırt, o sana bunun anlamını söyleyecektir’ der.

anlatmak

verb

En sá heiður að fá tækifæri til að segja frá starfi okkar félaganna fyrr á árum!
Hizmet arkadaşlarımla o yıllarda yaşadığım tecrübeleri anlatmak ne büyük bir ayrıcalıktı!

Daha fazla örneğe bakın

Herra Elróhir bağ mig ağ segja şetta:
Efendi Elrohir şunu dememi istedi:
„Áður sat ég bara og svaraði aldrei því að ég hélt að engan langaði til að heyra hvað ég hefði að segja.
Eskiden kardeşlerin, cevaplarımı duymak istemediğini düşünürdüm ve hiç cevap vermeden öylece otururdum.
Hver er hugsanlega ástæðan fyrir því að Páll skyldi segja Korintumönnum að ‚kærleikurinn sé langlyndur‘?
Pavlus Korintoslulara, “sevgi çok sabreder” sözünü muhtemelen hangi amaçla söyledi?
(Matteus 6:9, 10) Er hinir smurðu segja öðrum frá undraverkum Guðs bregðast fleiri og fleiri af múginum mikla jákvætt við.
(Matta 6:9,10) Meshedilmiş olanlar, Tanrı’nın şaşılacak işleri hakkında başka insanlarla konuştukça, büyük kalabalık, sürekli artan bir sayıyla buna karşılık veriyor.
Auk þess mun hann ‚taka við okkur í dýrð‘, það er að segja veita okkur náið samband við sig.
Ayrıca Yehova bizi ‘izzetle alacak’, yani O’nunla yakın bir ilişkiye girebileceğiz.
Það var enn ekki kominn tími til að aðgreina illgresið frá hveitinu, það er að segja falskristna menn frá þeim sönnu.
Delicelerle simgelenen sahte Hıristiyanların buğdayla simgelenen gerçek Hıristiyanlardan ayrılma vakti daha gelmemişti.
Kennimaðurinn Harry Emerson Fosdick viðurkenndi: „Við höfum dregið upp stríðsfána, meira að segja í kirkjum okkar. . . .
Bir din adamı olan Harry Emerson Fosdick şunu itiraf etti: “Kiliselerimize bile savaş bayrakları astık . . . .
3 Augljóst er að Jesús var að segja postulunum að þeir yrðu teknir til himna til að vera með honum.
3 İsa resullerine, açıkça kendisiyle beraber olmaları için göğe alınacaklarını söylüyordu.
Einhver varđ ađ segja ūađ.
Birinin söylemesi gerekiyordu.
Veit ekki, of snemmt ađ segja.
Bilmem, bir şey söylemek için çok erken.
Hefurđu eitthvađ ađ segja sjálfri ūér til varnar?
Kendini savunmak için söyleyeceğin bir şey var mı?
Það var því ærin ástæða fyrir því að fræðimaður skyldi segja: „Mér þykir frásagan af heimsókn Páls til Aþenu hafa á sér þann blæ að það sé sjónarvottur sem segir frá.“
Bir arkeolog yerinde olarak şu sonuca vardı: “Pavlus’un Atina’yı ziyaretiyle ilgili kaydın yazılış şekli, bende bu kaydın bir görgü tanığı tarafından yazıldığı izlenimini bırakıyor.”
Varðhundur lögreglunnar ef svo mætti segja
Teskilatin bekÇi köpekligi, denebilir
Jehóva veit hvað við gerum og hugsum og hvað við ætlum að segja.
Yehova yaptıklarımızı, düşüncelerimizi ve hatta sözlerimizi daha ağzımızdan çıkmadan bilir.
7 Já, þetta vil ég segja þér, ef þú kynnir að fara að orðum mínum. Já, ég vil fræða þig um hið hræðilega avíti, sem bíður slíkra bmorðingja sem þú og bræður þínir hafa verið, ef þið iðrist ekki og hættið við morðáform ykkar og snúið aftur með heri ykkar til ykkar eigin lands.
7 Evet, eğer bu sözleri dinleyecek kadar gücün olsaydı, bunları sana anlatırdım; evet, tövbe edip kanlı amaçlarınızdan vazgeçmezseniz ve ordularınızla kendi topraklarınıza geri dönmezseniz, senin ve kardeşin gibi cana kıymış katilleri yutmaya hazır bekleyen o korkunç cehennemden sana söz etmek isterim.
(b) Hvað segja nokkrar deildarskrifstofur um starf aðfluttra boðbera?
(b) Hizmet etmek üzere gelen yabancı kardeşler hakkında, o sahalardan sorumlu büroların bazıları neler yazdı?
38 Og sonur minn. Nú hef ég nokkuð að segja um það, sem feður okkar nefna kúluna, eða leiðarvísinn — eða feður okkar nefndu aLíahóna, sem útleggst áttaviti, en hann var af Drottni gjörður.
38 Ve şimdi oğlum, atalarımızın küre ya da kılavuz adını verdikleri şey hakkında söyleyeceklerim var—daha doğrusu atalarımız buna tercümesi pusula anlamına gelen Liyahona adını vermişlerdir; ve bunu Rab hazırlamıştır.
Ríki Guðs mun binda enda á stríð, sjúkdóma, hungursneyðir og meira að segja dauðann.
Tanrı’nın Krallığı savaşları, hastalıkları, kıtlığı ve hatta ölümü ortadan kaldıracak.
Ég er ekki búinn að segja henni þetta
Ona söylemedim
En þrátt fyrir það hélt ég áfram að segja honum frá sannindum Biblíunnar í 37 ár.“
Olumlu bir değişim göstermesi ne kadar imkânsız görünürse görünsün 37 yıl boyunca onunla Mukaddes Kitap hakikatlerini paylaşmaya devam ettim.”
Ég get ekki ímyndað mér Bono eða the Edge í útvarpinu að segja það sem þið eigið að segja
Bono ya da Edge' in radyoya çıkıp sizden söylemenizi istenenleri söylediklerini hayal edemiyorum
Jehóva innblés Habakkuk að færa áhyggjur sínar í letur. Hann vill því greinilega að við séum óhrædd við að segja honum frá áhyggjum okkar og efasemdum.
Tanrı, Habakkuk’tan çektiği kaygıları yazmasını istedi ve bu sayede bize önemli bir ders verdi: Yehova’ya kaygılarımızı ya da şüphelerimizi anlatmaktan çekinmemeliyiz.
Ég var ekki ađ segja ūađ núna.
Bunları ben söylemedim.
Svarið henni og ég mun segja ykkur með hvaða valdi ég geri þetta.“
Siz bana cevap verin, ben de size bunları hangi yetkiyle yaptığımı söyleyeyim.”
Lykillinn að einingu er því að tala „hreint tungumál“, það er að segja að fylgja leiðbeiningunum sem Guð hefur gefið okkur varðandi það hvernig hann vill að við tilbiðjum sig. – Sefanía 3:9; Jesaja 2:2-4.
Birlik ‘temiz dili’ konuşmanın, yani Tanrı’nın ibadet konusundaki yüksek standardını izlemenin sonucunda oluşur (Tsefanya 3:9; İşaya 2:2-4).

İzlandaca öğrenelim

Artık segja'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.