İzlandaca içindeki sá ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki sá kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte sá'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki sá kelimesi ekmek, tohum ekmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
sá kelimesinin anlamı
ekmekverb noun Er fram líða stundir gæti árangurinn orðið sá að þú fyndir verðandi lærisveina. — Préd. Daha çok insanın dergilerimizi okumasına yardım etme gayretinizle ‘ekmeğinizi suların yüzüne attığınızı’ unutmayın. |
tohum ekmekpronoun Og fráhvarfsmenn okkar tíma reyna að sá efasemdum til að grafa undan trú kristinna manna. Ve günümüzde hakikat yolundan sapan kişiler, İsa’nın takipçilerinin imanını yıkma hedefiyle şüphe tohumları ekmek için uğraşmaya devam ediyor. |
Daha fazla örneğe bakın
Jæja ūá, ég er ekki sá besti. Pekâlâ, en iyi müşteri değilim. |
,Sá sem mikill vill verða meðal ykkar sé þjónn ykkar‘: (10 mín.) “Aranızda Kim Büyük Olmak İsterse Hizmetçiniz Olmalı”: (10 dk.) |
Sá rétti ber nafn ūjķfsins. Uyan anahtarın sahibi hırsızdır. |
Einn vottur að þessum viðskiptum er sagður vera þjónn „Tattannú landstjóra handan fljóts“ – sá sami og Tatnaí sem nefndur er í Esrabók í Biblíunni. “Irmak Ötesi valisi Tattannu’nun” hizmetkârının ticari bir işleme tanıklık ettiğinden bahsediyor. Anlaşılan Tattannu Kutsal Yazılardaki Ezra kitabında adı geçen Tattenay’dır. |
En sá glannaskapur Onu niye serbest biraktin? |
Jesús sagði: „Ekki mun hver sá, sem við mig segir: ‚Herra, herra,‘ ganga inn í himnaríki, heldur sá einn, er gjörir vilja föður míns, sem er á himnum. İsa şunları söyledi: “Bana: Ya Rab, ya Rab, diyen her adam göklerin melekûtuna [krallığına] girecek değildir; ancak göklerde olan Babamın iradesini yapan girer. |
En báđar véIarnar hröpuđu og ég sá foreIdra mína aIdrei aftur, Grenjuskjķđa. Ama Sulu Göz, iki uçak da düştü ve annemle babamı bir daha sağ görmedim. |
Í sýn sá Daníel ‚hinn aldraða,‘ Jehóva Guð, gefa ‚Mannssyninum,‘ Jesú Kristi, „vald, heiður og ríki, svo að honum skyldu þjóna allir lýðir, þjóðir og tungur.“ Daniel, bir rüyette “Günleri eski olan” Yehova Tanrı’nın, “insanoğlu” yani Mesih olan İsa’ya ‘bütün kavmlar, milletler ve diller ona kulluk etsinler diye kendisine saltanat ve izzet ve kırallık verildi”ğini gördü. |
Hún sagði mér að sér hefði fundist Ronnie vera engli líkastur þegar hún sá hann fyrst, en eftir að hafa haft hann í bekknum í mánuð fyndist henni hann vera af hinu sauðahúsinu! Bana, Ronnie’yi ilk gördüğünde onu melek gibi bir çocuk sandığını fakat bir ay sınıfında kaldıktan sonra artık bir şeytan olduğunu düşündüğünü söyledi! |
Í gegnum þriggja ára veikindi hennar sá söfnuðurinn um hana. Cemaat üç yıl süren hastalığı boyunca onun bakımını üstlendi. |
Ég sneri mér við og sá Edie standa í svartri forardrullu upp að hnjám. Dönüp baktığımda onu çamurun içinde dizlerine kadar batmış halde gördüm. |
Sá eini, sem lifði af, lést eftir 5 daga. Sağ kalan tek kişi ise, ancak beş gün yaşadı. |
Eftir margar bænir og mikla vinnu rann loks upp sá stóri dagur að við gátum látið skírast sem kristnir menn. — Lestu Kólossubréfið 1:9, 10. Sonunda dua ederek Yehova’dan yardım istedikten ve değişiklikler yapmak için çaba gösterdikten sonra o unutulmaz gün geldi ve vaftiz edildik (Koloseliler 1:9, 10’u okuyun). |
Ég sá andlit ūitt og fötin. Senin suratını, senin elbiselerini. |
Ég sá hann síðast að vernda dóttur þína. Son gördüğümde senin kızını koruyordu. |
Þeir gera sér ljóst að englarnir fjórir, sem Jóhannes postuli sá í spádómlegri sýn, ,halda fjórum vindum jarðarinnar svo að vindur nái ekki að blása yfir jörðina‘. Onlar Yuhanna’nın bir görüntüde gördüğü dört meleğin ‘yer üzerine rüzgâr esmesin diye, yerin dört rüzgârını sıkıca tuttuğunun’ farkındalar. |
(Jesaja 9:6, 7) Á dánarbeði sínu bar ættfaðirinn Jakob fram spádóm um þennan framtíðarstjórnanda og sagði: „Ekki mun veldissprotinn víkja frá Júda, né ríkisvöndurinn frá fótum hans, uns sá kemur, er valdið hefur, og þjóðirnar ganga honum á hönd [„honum eiga þjóðirnar að hlýða,“ NW].“ — 1. Mósebók 49:10. (İşaya 9:6, 7) Ata Yakub, gelecekte ortaya çıkacak bu hükümdar hakkında ölüm döşeğindeyken şunları bildirdi: “Şilo gelinciye kadar, saltanat asası Yahudadan, hükümdarlık asası da ayaklarının arasından gitmiyecektir; ve milletlerin itaati ona olacaktır.”—Tekvin 49:10. |
Ég sá ūađ gerast. Gözümle gördüm. |
Sá sem trúir á mig, — frá hjarta hans munu renna lækir lifandi vatns, eins og ritningin segir.“ Kitabın dediği gibi, bana iman edenin içinden diri su ırmakları akar.” |
En þegar hann athugaði nánar hvernig þeim vegnaði, sem höfnuðu vegum Guðs, sá hann hlutina í réttu ljósi. Fakat Tanrı’nın yolunu terk eden kişilerin yaşamını dikkatle inceleyince gerçekleri gördü. |
Hver sá sem heltist úr lestinni er skilinn eftir. Geride kalan herkes geride bırakılır. |
Mér hefur fundist það frá því fyrst ég sá þig Seni ilk gördüğüm andan beri öyle düşündüm |
Sá dagur mun koma þegar von okkar rætist. Ümidimiz gerçekleştiğinde beklenen gün gelecek. |
Laukstu við að sá akurinn? Tarlayı ektiniz mi? |
Jóhannes, postuli Jesú, hefur því þessi inngangsorð að opinberuninni sem við hann er kennd: „Sæll er sá, er les þessi spádómsorð, og þeir, sem heyra þau og varðveita það, sem í þeim er ritað, því að tíminn er í nánd.“ — Opinberunarbókin 1:3. Dolayısıyla İsa’nın resulü Yuhanna, Vahiy kitabına şu sözlerle başlar: “Okuyana, ve peygamberliğinin bu sözlerini dinliyenlere, ve onda yazılmış olan şeyleri tutanlara ne mutlu; çünkü vakit yakındır.”—Vahiy 1:3. |
İzlandaca öğrenelim
Artık sá'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.