İzlandaca içindeki ofn ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki ofn kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ofn'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki ofn kelimesi ocak, fırın, radyatör, Fırın anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
ofn kelimesinin anlamı
ocaknoun Á biblíutímanum var málmgrýti lagt í ofn milli glóandi kola. Mukaddes Kitap devirlerinde maden cevheri bir ocağa konur ve cevherin hem üstüne hem de altına korlanmış kömür yerleştirilirdi. |
fırınnoun Fyrir hvað þarftu tvö þúsund gráðu ofn? 2000 santigrat derecelik fırına niçin ihtiyacınız var? |
radyatörnoun |
Fırın
Fyrir hvað þarftu tvö þúsund gráðu ofn? 2000 santigrat derecelik fırına niçin ihtiyacınız var? |
Daha fazla örneğe bakın
Fyrst Guð skrýðir svo grasið á vellinum, sem í dag stendur, en á morgun verður í ofn kastað, hve miklu fremur mun hann þá klæða yður, þér trúlitlir!“ Tanrı bugün var olup yarın fırına atılacak olan kır bitkisini bile böyle giydiriyorsa sizi çok daha iyi giydirmez mi, ey az imanlılar?” |
Þrír menn hafa verið dæmdir til dauða og þeim kastað í ofurheitan ofn en koma óskaddaðir út úr eldinum! Yanarak ölmeye mahkûm edilmiş üç adam ölümün pençesinden kurtarılıyordu. |
Að öllu jöfnu þurfti kona að hafa ofn út af fyrir sig til að baka handa sér og sínum. Normal olarak, her kadının pişireceği şeyler için kendine ait bir fırını olmalıydı. |
Það þarf ekki að segja börnum oftar en einu sinni að leggja ekki hendurnar á heitan ofn.“ Çocukken, elimizi yanan sobaya sürmememiz gerektiğini sadece bir kez söylemek yeterlidir.” |
Þar er ofurheitur ofn og hjá honum standa sjö djöflar sem skófla inn í hann sálum hina seku. . . . Yedi İblis, kızgın bir fırının önünde durarak, suçlu canları yanan ocağın içine iter. |
1 Því að sjá. Sá dagur kemur, sem mun aglóa sem ofn. Og allir bhrokafullir og allir þeir, er ranglæti fremja, munu þá vera sem hálmleggir, og dagurinn, sem upp rennur, mun brenna þá til agna, segir Drottinn hersveitanna, svo að hvorki verði eftir af þeim rót né kvistur. 1 Çünkü işte, fırın gibi yanacak olan gün geliyor; ve bütün gururlular, evet ve kötülük işleyenlerin hepsi saman olacaklar; ve gelecek olan gün onları yakacak, diyor Orduların Rabbi, öyle ki, onlarda ne kök ne de dal bırakacak. |
Fyrst Guð skrýðir svo grasið á vellinum, sem í dag stendur, en á morgun verður í ofn kastað, hve miklu fremur mun hann þá klæða yður, þér trúlitlir!“ Allah, bugün tarlada bulunan, ve yarın fırına atılacak olan otu böyle giydirirse, ey az imanlılar, sizi ne kadar ziyade giydirecektir?” |
(Galatabréfið 6:16; Rómverjabréfið 11:17) Árið 70 rann upp „dagurinn . . . brennandi sem ofn,“ yfir Ísrael að holdinu þegar Rómverjar eyddu Jerúsalem og musteri hennar. (Galatyalılar 6:16; Romalılar 11:17) MS 70 yılında Yeruşalim ile mabedi Roma orduları tarafından harap edildiği zaman, bedeni İsrail’in üzerine “fırın gibi yan”an o gün geldi. |
Sagt er að ofn hafi verið kyntur inni í risastóru líkneski þessa falsguðs. Bu sahte tanrının kocaman bir heykelinin içindeki bir fırında, büyük alevlerin varlığı söylenir. |
Sá dagur verður „brennandi sem ofn“ og allir óguðlegir farast. “Fırın gibi yanan” o gün gelecek ve tüm kötülük işleyenleri yakacak. |
Rangar langanir brunnu innra með Ísraelsmönnum líkt og glóandi ofn. İsrail ulusu kötü arzularla yanıp tutuşan bir fırın gibiydi |
Þessi orð lýsa þvílíkum skorti að einn ofn myndi nægja til að afkasta öllum bakstri tíu kvenna. Buradaki sözler, gıda kıtlığı nedeniyle, on kadının pişireceği tüm şeyler için tek bir fırının yeterli olacağını gösterir. |
Í Hósea 7:4 er landsmönnum líkt við „glóandi ofn“ bakara en það vísar sennilega til hinna röngu langana sem brunnu innra með þeim. Hoşea 7:4’te İsrail ulusu kötü arzularla yanıp tutuştuğu için ‘fırına’, yani fırıncının ateş yaktığı ocağa benzetiliyor. |
Jerúsalem fyrstu aldar ‚brann sem ofn.‘ İlk yüzyılda Yeruşalim ‘fırın gibi yandı’ |
Í horninu er stór ofn úr járni. Köşede de büyük bir döküm soba vardı. |
21 Og þrisvar var þeim varpað í abrennandi ofn, en hlutu ekki mein af. 21 Ve üç kere fırına atıldılar ve hiçbir zarar görmediler. |
20. (a) Hverju spá Sefanía og Habakkuk um daginn sem ‚brennur eins og ofn‘? 20. (a) Tsefanya ve Habakkuk ‘fırın gibi yanan’ gün hakkında neyi peygamberlik ediyor? |
7:4 — Á hvaða hátt voru hórsamir Ísraelsmenn eins og „glóandi ofn“? 7:4—Zina eden İsrailliler ne açıdan ‘kızdırılan fırın’ gibiydi? |
„Dagurinn kemur, brennandi sem ofn.“ — MALAKÍ 4:1. “O gün geliyor, fırın gibi yanıyor.”—MALAKİ 4:1. |
Á biblíutímanum var málmgrýti lagt í ofn milli glóandi kola. Mukaddes Kitap devirlerinde maden cevheri bir ocağa konur ve cevherin hem üstüne hem de altına korlanmış kömür yerleştirilirdi. |
Ūú handjárnađir mig viđ ofn, lamdir mig í hausinn og stalst hjķlinu mínu. Beni bir radyatöre kilitledin...,... bana bir yumruk attın, ve motorumu çaldın. |
Fyrst Guð skrýðir svo gras vallarins, sem í dag stendur, en á morgun verður í ofn kastað, skyldi hann þá ekki miklu fremur klæða yður, þér trúlitlir! Fakat bugün mevcut olup yarın fırına atılan kır otunu Allah böyle giydirirse, sizi daha çok giydirmez mi, ey az imanlılar? |
„Sjá, dagurinn kemur, brennandi sem ofn.“ — MALAKÍ 4:1. “İşte o gün geliyor, fırın gibi yanıyor.”—MALAKİ 4:1. |
Fyrir hvað þarftu tvö þúsund gráðu ofn? 2000 santigrat derecelik fırına niçin ihtiyacınız var? |
Þar eru einnig þeir Sadrak, Mesak og Abed-Negó sem neituðu að dýrka líkneski sem Nebúkadnesar Babýloníukonungur hafði látið reisa, og var kastað í ofurheitan ofn. Líklega hafði Páll þá í huga þegar hann talaði um þá sem gátu ‚slökkt eldsbál.‘ Bütünlüklerini koruyan, Şadrak, Meşak ve Abed-Nego, Babil Kralı Nebukadnetsar’ın diktiği suretin önünde tapınmak istemediklerinden, aşırı derecede kızdırılan fırına atıldılar ve herhalde bu yüzden ‘ateşin kuvvetini söndürenler’ olarak adlandırıldılar. |
İzlandaca öğrenelim
Artık ofn'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.