İzlandaca içindeki niðurstöður ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki niðurstöður kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte niðurstöður'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki niðurstöður kelimesi sonuç kümesi, sonuçlar anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
niðurstöður kelimesinin anlamı
sonuç kümesinoun |
sonuçlarnoun Minntist hún á niðurstöður prófsins? O, sınavın sonuçlarından söz etti mi? |
Daha fazla örneğe bakın
„Þeir sem spila ofbeldisleiki gera það yfirleitt lengur en í 20 mínútur í senn og eru trúlega vanir að hugsa um leikinn eftir á,“ segja höfundar rannsóknarinnar en niðurstöður hennar voru birtar í tímaritinu Social Psychological and Personality Science. Araştırmanın yazarları şöyle diyor: “Şiddet içeren oyunlar oynayanlar genelde 20 dakikadan uzun süre oynuyor ve oyun üzerinde düşünmeyi muhtemelen alışkanlık haline getiriyor” (Social Psychological and Personality Science dergisi). |
Niðurstöður Thiedes ollu talsverðu fjaðrafoki í fjölmiðlum og meðal fræðimanna. Thiede’nin gözlemleri basında ve bilimsel çevrelerde büyük tartışmalara yol açtı. |
Þekktur mannfræðingur, Ashley Montagu, skrifaði að niðurstöður athuganna á sálfræðilegu mikilvægi kærleikans séu einungis „staðfesting“ á þessari ræðu. Ünlü antropolog Ashley Montagu, sevginin fizyolojik önemi hakkındaki çağdaş bulguların bu vaazın “geçerliliğini” ortaya koymaktan öteye geçmediğini yazdı. |
Árið 1988 kynnti tímaritið Newsweek þessar niðurstöður í grein sem hét „Leitin að Adam og Evu.“ Newsweek dergisi 1988’de bu bulguları, “Âdem ile Havva Arayışı” başlıklı bir raporda sundu. |
Menn eru reyndar ekki á eitt sáttir um þessar niðurstöður. Hins vegar hefur verið skýrt frá ýmsum skaðlegum áhrifum kannabisefna í tímaritinu New Scientist. Araştırmalardan elde edilen bulgular tartışmalı olmakla birlikte, New Scientist dergisinin bildirdiğine göre, yapılan incelemelerde esrarın bazı zararlı etkileri saptanmıştır. |
Sérstaka athygli vekja niðurstöður almennrar skoðanakönnunar á vegum The Korea Times varðandi álit þeirra landsmanna, sem ekki töldu sig kristna, á hinum kristnu kirkjum. Korelilerin Hıristiyan olmayan kesiminin, Hıristiyan âleminin kiliseleri hakkında ne düşündüğünü saptamak için The Korea Times gazetesi tarafından yönetilen bir ankette elde edilen sonuçlar özellikle ilginçtir. |
Áður en við tökum slíkar niðurstöður góðar og gildar ættum við að minnast þess að lærðir menn hafa ekki alltaf rétt fyrir sér þótt þeir lýsi skoðunum sínum af miklu sjálfsöryggi og myndugleik. Bunu ispatladıklarını kabul etmeden önce, birçok bilginin, düşüncelerini kesin ve güvenilir bir şekilde sunmasına rağmen, her zaman haklı olmadığını unutmamalısınız. |
Niðurstöður þínar eru rangar Yanlis sonuçlara varmissin |
Hópurinn markaði sér þá stefnu að leyfa ekki aðgang að bókrollunum fyrr en rannsóknum væri lokið og opinberar niðurstöður hefðu verið birtar. Ekip, bir politika geliştirerek araştırmalarının resmi sonuçlarını yayımlayana dek rulolara ulaşılmasına izin vermedi. |
Ég ætla að reyna að nefna nokkrar niðurstöður af því sem hefur gerst. İzin verin olanlardan bazı sonuçlarlar çıkartayım. |
Minntist hún á niðurstöður prófsins? O, sınavın sonuçlarından söz etti mi? |
Loks, árið 1687, birti Sir Isaac Newton þær niðurstöður athugana sinna að jörðin héldist á sínum stað í geimnum miðað við önnur himintungl vegna gagnkvæms aðdráttarafls, það er að segja þyngdaraflsins. Nihayet, MS 1687’de, Sir Isaac Newton, yerin uzayda diğer gökcisimleriyle arasındaki kütleçekimi denen karşılıklı çekim sonucu durduğunu açıklayan buluşlarını yayımladı. |
Hann fór auk þess nokkrar ferðir til Mið-Austurlanda, rannsakaði þar skjöl í hundraðatali og birti síðan niðurstöður sínar. Ayrıca birkaç defa Ortadoğu’ya gitti, yüzlerce belge inceledi ve araştırmalarının sonuçlarını yayımladı. |
(Jakobsbréfið 1:14, 15) Tímaritið British Medical Journal birti nýverið niðurstöður könnunar þar sem fram kom að margir höfðu kynmök í fyrsta sinn aðeins til að forvitnast um hvernig kynlíf væri. (Yakub 1:14, 15) Örneğin, British Medical Journal’da yayımlanan bir ankete göre, ilk kez cinsel ilişkide bulunan birçok kişi, sadece seksin nasıl bir şey olduğunu merak ediyordu. |
Fyrrum forstöðumaður hins virta British Museum í Lundúnum, Sir Frederic Kenyon, skrifaði: „Þær niðurstöður, sem nú þegar liggja fyrir, staðfesta það sem trúin gefur í skyn, sem sé að Biblíunni sé einungis hagur í að þekking manna aukist.“ British Museum’un eski müdürlerinden olan Sir Frederic Kenyon şunları yazdı: “Şimdi elde edilen sonuçlar, imanın öne sürdüğü şeyi doğrular, yani Mukaddes Kitap, bilginin çoğalmasından ancak kazançlı çıkabilir.” |
Niðurstöður nýju rannsóknarinnar voru birtar fyrir skömmu. Yeni analizlerin sonuçları yakın zamanda yayımlandı. |
Niðurstöður rannsóknar benda til þess að „um það bil þriðjungur matvæla, sem framleiddur er í heiminum til manneldis, fari til spillis. Það samsvarar um 1,3 milljörðum tonna á ári.“ – MATVÆLA- OG LANDBÚNAÐARSTOFNUN SAMEINUÐU ÞJÓÐANNA, ÍTALÍU. Bir araştırmanın sonucuna göre, “dünya çapında insanlar için üretilen gıdanın yaklaşık üçte biri ya yok oluyor ya da israf ediliyor, bu da her yıl yaklaşık 1,3 milyar ton demektir” (BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GIDA VE TARIM ÖRGÜTÜ, İTALYA). |
Niðurstöður sem þessar undirstrika hve dýrmæt meginreglan er sem Jesús gaf: „Sælla er að gefa en þiggja.“ — Postulasagan 20:35. Bu sonuçlar, İsa’nın koyduğu şu ilkenin önemini vurguluyor: “Vermek almaktan daha büyük mutluluktur” (Elçiler 20:35). |
Hvort sem þessar niðurstöður eru réttar í einu og öllu eða ekki, sýna þær að frásagan í 1. Mósebók er mjög trúverðug og að hinn eiginlegi höfundur hennar hefur verið viðstaddur þegar atburðirnir gerðust. Ayrıntıları tümüyle doğru olsun veya olmasın, bu bulgular, o sırada mevcut Biri tarafından yazdırılan Tekvin kitabındaki tarihin son derece inanılır olduğunu gösterirler. |
Þessi ályktun kemur heim og saman við allar tilraunir og niðurstöður stökkbreytingarannsókna 20. aldar samanlagðar og hún kemur sömuleiðis heim og saman við líkindafræðina.“ Bu sonuç, hem 20. yüzyılda yapılan mutasyon araştırmalarıyla elde edilen tüm sonuçlara ve deneyimlere hem de olasılık yasalarına uymaktadır.” |
Ræddu síðan niðurstöður þínar við makann. Vardığınız sonuçları eşinizle konuşun. |
Planks Fletcher og tveimur stólum - með cataclysmic niðurstöður. Fletcher plakalar ve iki sandalye - felaketsel sonuçları ile. |
Eins og fram hefur komið eru niðurstöður erfðafræðilegra rannsókna farnar að benda til þess sama og Biblían fullyrti fyrir löngu. Gördüğümüz gibi, çağdaş genetik araştırmaları çok önceden Mukaddes Kitapta bildirilen sonuca doğru gidiyor. |
Mismunandi niðurstöður fyrir undirritanir İmzalama için farklı sonuçlar |
Niðurstöður make Make Sonuçları |
İzlandaca öğrenelim
Artık niðurstöður'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.