İzlandaca içindeki meta ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki meta kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte meta'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki meta kelimesi denetlemek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
meta kelimesinin anlamı
denetlemekverb |
Daha fazla örneğe bakın
meta visku himni frá. Hakikati seveyim. |
Þeir sem elska Jehóva kunna vel að meta kristilega hvatningu. Yehova’yı seven biri bu tür Tanrısal tembihleri çok tadir eder. |
Auðvitað ekki. Leggðu þig því fram um að meta hið góða í fari maka þíns og tjá það með orðum. — Orðskviðirnir 31:28. Kuşkusuz hayır; öyleyse eşinizin iyi taraflarını takdir etmeye gayret edin ve takdirinizi söze dökün.—Süleymanın Meselleri 31:28. |
Blaðið hélt áfram: „Í Póllandi, til dæmis, mynduðu trúarbrögðin bandalag með þjóðinni og kirkjan varð eindreginn andstæðingur þess flokks sem fór með völdin; í Austur-Þýskalandi var kirkjan starfsvettvangur andófsmanna sem fengu að nota kirkjubyggingar undir starfsemi sína; í Tékkóslóvakíu hittust kristnir menn og lýðræðissinnar í fangelsum, lærðu að meta hver annan og tóku síðan höndum saman.“ Gazete şu ayrıntıları verir: “Örneğin, Polonya’da, dinsel sınıf halkla birleşti ve kilise, iktidardaki partiye karşı sert bir muhalefet oluşturdu; eski Doğu Almanya’da kilise, muhalif gruplara ücretsiz yer sağlayıp, kilise binalarını kendi fikirlerini yaymak için kullanmalarına izin verdi; Çekoslovakya’da, Hıristiyanlar ve demokratlar hapiste karşılaştı ve birbirinin değerini takdir eden bu iki grup sonunda güçlerini birleştirmeye karar verdi.” |
Ættum við ekki að meta þetta mikils og biðja reglulega til Guðs „sem heyrir bænir“ manna? — Sálmur 65:3. Buna duyduğumuz takdir nedeniyle, yerinde olarak “duayı işiten” diye adlandırılan Kişiye dua etme isteği duymuyor muyuz? (Mezmur 65:2). |
(Matteus 24:14) Og þegar fólk sýnir að það kann að meta þetta björgunarstarf opnar Jehóva hjörtu þess þannig að það skilur boðskapinn um Guðsríki. (Matta 24:14) İnsanlar hayat kurtaran bu işe takdirle karşılık verdiklerinde, Yehova Gökteki Krallık mesajını kavramaları için onların yüreklerini açar. |
Sýnir þú með líferni þínu að þú kunnir að meta það innsæi sem Jehóva gefur gegnum skipulag sitt? Yehova’nın, Kendi teşkilatı aracılığıyla verdiği anlayışı takdir ettiğini bizzat yaşamınla kanıtlıyor musun? |
Mennirnir einir kunna að meta fegurð, hugsa um framtíðina og laðast að skapara. İnsanlar güzelliğe değer verme, gelecek üzerinde düşünme ve bir Yaratıcı’ya yönelme açılarından eşsizdir |
Ég veit ađ ūú kannt ađ meta ūetta. Bunu kabul edebileceğini biliyorum. |
Ekki er óalgengt að þau séu öguð fyrir að vera annaðhvort „bekkjarplága“ eða „bekkjarhirðfífl,“ því að þau eiga erfitt með að hafa stjórn á hegðun sinni og meta afleiðingar gerða sinna. Davranışlarını denetlemekte ve hareketlerinin sonuçlarını değerlendirmekte zorluk çektiklerinden dolayı ya sınıf kabadayısı ya da sınıf soytarısı oldukları için onlara disiplin verilmesi nadir bir olay değildir. |
En sumir meta kannski eigur sínar, tíma og einkalíf meira en velferð foreldra sinna. Fakat bazıları, para, vakit, ve rahat bir yaşama, kendi ana-babalarının iyiliğinden daha çok önem verebilirler. |
Til að hjálpa öðrum manni verðum við að hlusta vel, vega og meta það sem stuðlar að vanda hans og byggja leiðbeiningar okkar á Biblíunni. Fakat bir kimseye yardım etmek için onu dikkatle dinlemeli, sorununa neden olan etkenleri tartmalı ve öğüdümüzü Mukaddes Kitaba dayandırmalıyız. |
18 Kanntu að meta gjafir Jehóva? 18 Sahip Olduğunuz Nimetleri Takdir Ediyor musunuz? |
Án efa finnst okkur flestum við kunna að meta samkomurnar. Çoğumuzun ibadetleri takdir ettiğimize şüphe yoktur. |
3:24) Ef kristinn maður hefur ‚dómgreind sem fullorðinn‘ kann hann að meta allt þetta og á náið samband við Jehóva. — 1. Kor. ‘Anlayış açısından yetişkin olan’ İsa’nın bir takipçisi böyle bir takdir geliştirir ve Yehova’yla yakın bir ilişki kurar (1. Kor. |
Veltu fyrir þér hvernig þú getir sett efnið fram svo áheyrendur geti lært enn betur að meta það. Verdiğiniz bilginin değerini fark edebilmeleri için nasıl bir yöntem izleyeceğinize karar verin. |
Við getum treyst að hann kann líka að meta þjónustuna sem þeir veita af heilum hug. Yine de, onların tüm yürekle gösterdiği çabalara Yehova’nın değer verdiğine eminiz. |
7 En hann sagði við það: Sjá, ekki er ráðlegt, að við höfum konung, því að svo segir Drottinn: Þér skuluð aekki meta eitt hold öðru æðra, og einn maður skal ekki telja sig öðrum æðri. Ég segi ykkur þess vegna, að ekki er ráðlegt, að þið hafið konung. 7 Fakat, Alma onlara: “İşte, bir kralımızın olması uygun değildir!” dedi; çünkü Rab şöyle diyor: Kimseyi kimseden üstün saymayacaksınız ya da bir kimse kendisini başkasından üstün görmeyecek; bu yüzden, size derim ki bir kralınız olması uygun değildir. |
Ūađ er líka mitt ađ meta hvenær eđa hvort ūú vinnur fyrir bķkinni. Defterini hak ettiğin zamana da, şayet hak edersen, ben karar vereceğim. |
(1. Tímóteusarbréf 3:10) Ef þeir taka góðan þátt í samkomunum, eru kostgæfir í boðunarstarfinu og sýna öllum innan safnaðarins umhyggju hjálpar það öldungunum að koma auga á hæfni þeirra og meta hvort þeir geti tekið að sér aukna ábyrgð. (I. Timoteos 3:10) Onların ibadetlere hevesle katılmaları, kutsal hizmette gösterdikleri gayret ve cemaatteki herkese karşı gösterdikleri ilgi dolu tavırlar, ihtiyarların ek görevler vermeyi düşünürken onların potansiyelini fark etmelerine yardım edebilir. |
Þeir þurfa að sá því sem gott er og verða að meta að verðleikum það sem heilagt er. İyi olanı ekmeli ve kutsal şeyleri takdir etmeye devam etmelidirler. |
19 Þeir leggja sig fram um að vega og meta staðreyndir og hlusta á þau vitni sem nauðsynlegt er til að ganga úr skugga um hvort synd hafi raunverulega verið framin (eða hvort henni sé haldið áfram). 19 Onlar günahın gerçekten işlenip işlenmediğini (ya da bunun hâlâ devam edip etmediğini) belirlemek üzere gerekli bilgileri değerlendirmeye ve tanıkları dinlemeye çalışacaklar. |
Fólk þarf því að kynna sér málið vel og vandlega og vega það og meta áður en það tekur persónulega ákvörðun um notkun lyfja. Dolayısıyla, ilaç kullanıp kullanmamak dikkatli bir inceleme ve değerlendirmeye dayanan özel bir karardır. |
5 Þyngst vegur að kunna að meta „þá hluti rétt, sem máli skipta.“ 5 Temel etken, ‘daha önemli olan şeylere’ duyulan takdirdir. |
Hann kann ekki að meta hollustu Adamın hiç sadakat anlayışı yok |
İzlandaca öğrenelim
Artık meta'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.