İzlandaca içindeki gull ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki gull kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte gull'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki gull kelimesi altın, Altın anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

gull kelimesinin anlamı

altın

noun (Yüksek malî değere sahip, atom numarası 79 ve sembolü Au olan ağır, sarı, metalik bir element.)

Ekki er allt gull sem glóir.
Parlayan her şey altın değildir.

Altın

proper

Gull er verðmætara en nokkur annar málmur.
Altın diğer bütün metallerden daha değerlidir.

Daha fazla örneğe bakın

5 Ekki er nóg gull og silfur í fjárhirslu konungs til að greiða skattgjaldið svo að Hiskía tekur alla þá góðmálma sem hann getur úr musterinu.
5 Kraliyet hazinesinde bu haracı ödemeye yeterli gümüş ve altın bulunmadığından, Hizkiya mabette bulabildiği tüm değerli malzemeleri getirir.
Jes 13:17 – Í hvaða skilningi mátu Medar silfur einskis og girntust ekki gull?
İş 13:17—Medlerin ‘gümüşe değer vermemesi’ ve ‘altınla gönlünün hoş olmaması’ ne demektir?
Langar þig til að finna þetta „gull“?
Böyle bir “altın”a sahip olmak istiyor musun?
En ef maður tínir saman viskumolana í hverri þeirri gagnrýni sem maður fær safnar maður fjársjóði sem er dýrmætari en gull.
Fakat herhangi bir eleştirideki hikmet ‘taneciklerini’ bulup onları uygularsan, altınlardan daha değerli bir hazine kazanırsın.
Verðmæti kórala má sjá af því að Biblían fjallar um þá á svipaðan hátt og gull, silfur og safírsteina.
Kutsal Kitabın mercana altın, gümüş ve safirle birlikte değinmesi onun değeri hakkında bir fikir verir.
* Gull, silfur, eir, blátt garn, ýmis lituð efni, hrútskinn, selskinn og akasíuviður voru meðal framlaganna til gerðar tjaldbúðarinnar og áhalda hennar.
* Altın, gümüş, tunç, lacivert iplik, kurutulmuş çeşitli maddeler, koç derileri, yunusbalığı derileri ve akasya ağaçları toplanma çadırının yapımı ve döşenmesi için gerekli bağışlar arasındaydı.
Konungurinn veitti honum „allt sem hann óskaði“ fyrir hús Jehóva – gull, silfur, hveiti, vín, olíu og salt, samanlagt að núvirði yfir 13 milljarða króna.
Kral, Ezra’nın Yehova’nın evi için “bütün istediklerini verdi”: altın, gümüş, buğday, şarap, zeytinyağı ve tuz. Bunların günümüzdeki değeri 100.000.000 doların oldukça üzerindedir
Dálítiđ gull?
Biraz altın mı?
Kaupmenn gerðu sér að lokum grein fyrir því að finna þyrfti hentugra kerfi til að kaupa og selja vörur, og var þá byrjað að nota eðalmálma eins og gull, silfur og eir sem gjaldmiðil.
Tüccarlar sonunda mal alıp satmak için daha kullanışlı bir şeye ihtiyaç duyduklarını fark ettiler.
Rithöfundur segir að Beatty hafi verið „gagntekinn af nákvæmum hlutföllum arabíska letursins . . . og hrifist mjög af skrautritun og skreytingum með gull- og silfurþynnum og öðrum skærlitum efnum“.
Bir yazar onun hakkında şunları diyor: “ Arapça el yazısındaki matematiksel orantılardan büyülenmiş . . . . altın ve gümüş tabakalarıyla ve de diğer parıltılı madenlerle yapılan kaligrafi (harfleri güzel biçimler vererek yazma sanatı) onun renklere olan düşkünlüğünü daha da artırmıştı.”
En þó geta varir okkar verið enn verðmætari en gull og perlur.
Ancak dudaklarımız bunlardan bile değerli hale gelebilir.
En tilveran snýst ekki um gull
Ama burada bulunmamızın sebebi altın değil
24 Árið 1938 var komið með meira „gull“ þegar ákveðið var að skipa alla þjóna í söfnuðunum með guðræðislegum aðferðum.
24 Cemaatteki tüm hizmetçilerin teokratik yolla tayin edilmesi gerektiğinin 1938’de belirlenmesiyle daha fazla “altın” getirilmiş oldu.
Frá Tarsis: gull, silfur, fílabein, apar, páfuglar
Tarşiş’ten: Altın, Gümüş, Fildişi, Maymun, Tavuskuşu
Ræðan er silfur en þögnin gull.
Konuşma gümüştür ama susma altındır.
Sálmaritarinn söng: „Skurðgoð þjóðanna eru silfur og gull, handaverk manna.
Mezmur yazarı, bu tür nesnelerle ilgili şöyle dedi: “Milletlerin putları gümüş ve altındır; insan ellerinin işidir.
Ekkert gull?
Altın yok.
Bóndi hennar fann gull á vesturströndinni.
Kocası batıda bir yerde altın bulmuştu.
Hann lætur þjóna sína sækja gull- og silfurkerin, sem afi hans, Nebúkadnesar konungur, hafði tekið með sér úr musteri Jehóva áratugum áður.
Belşatsar, büyükbabası Nebukadnetsar’ın yıllar önce Yehova’nın Yeruşalim’deki mabedinden almış olduğu altın ve gümüş kapları getirtir.
Það er gull í hofinu.
Tapınakta altın var.
fyrir allt gull þínar gjafir ei fást.
Karşılıksız nimetler verirsin.
Ūetta gull er ūađ eina sem er eftir af mínu fķlki.
Bu altın benim insanlarımdan kaldı.
Meðal annars vegna þess að gull er sjaldgæfur málmur og erfitt að grafa það úr jörð.
Az bulunması ve çok zor elde edilmesinden.
Komum við ekki með gull?
Altını nasıl aldık sanıyorsun?
6 Þið ungmenni, Orðskviðirnir 22:1 draga skýrt fram þá kosti sem þið þurfið að velja um: „Gott mannorð er dýrmætara en mikill auður, vinsæld er betri en silfur og gull.“
6 Siz gençler, Süleymanın Meselleri 22:1 neyi seçmeniz gerektiğini belirtiyor: “İyi ad büyük zenginlikten, ve lûtuf bulmak gümüş ve altından üstün tutulmalıdır.”

İzlandaca öğrenelim

Artık gull'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.