İzlandaca içindeki gjöf ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki gjöf kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte gjöf'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki gjöf kelimesi armağan, hediye, bağış, dürü anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
gjöf kelimesinin anlamı
armağannoun (Birisini memnun etmek, onurlandırmak veya yardımcı olmak amacıyla, karşılığında bir ödeme almadan ve gönüllü olarak verilen bir şey.) Hvaða dásamlega gjöf hefur Guð veitt vottum sínum núna á síðustu dögum? Tanrı, Şahitlerine bu son günlerde hangi şahane armağanı verdi? |
hediyenoun (Birisini memnun etmek, onurlandırmak veya yardımcı olmak amacıyla, karşılığında bir ödeme almadan ve gönüllü olarak verilen bir şey.) Ég skildi eftir gjöf fyrir hana heima hjá mér. Evimde onun için bir hediye bırakmıştım. |
bağışnoun Hebreska orðið, sem þýtt er „gjöf,“ er dregið af sögn sem merkir bókstaflega „að vera hátt; vera upphafið; lyfta upp.“ “Takdime” veya bağış olarak tercüme edilen İbranice sözcük harfiyen “yükseltmek, yüceltmek, kaldırmak” anlamına gelen bir fiilden gelir. |
dürünoun (Birisini memnun etmek, onurlandırmak veya yardımcı olmak amacıyla, karşılığında bir ödeme almadan ve gönüllü olarak verilen bir şey.) |
Daha fazla örneğe bakın
Ūiđ gefiđ fķlki bestu gjöf sem hægt er ađ gefa. Siz insanlara verilebilecek en güzel hediyeyi veriyorsunuz. |
Jakob lýsir slíkum gjöfum þannig: „Sérhver góð gjöf og sérhver fullkomin gáfa er ofan að og kemur niður frá föður ljósanna. Hjá honum er engin umbreyting né skuggar, sem koma og fara.“ Bu tür armağanlardan söz eden Yakub şöyle der: “Her iyi atiye ve her kâmil mevhibe, indinde değişiklik yahut döneklik gölgesi olmıyan nurlar Babasından, yukarıdan, iner.” |
3, 4. (a) Hvernig líður þér þegar þú færð gjöf? 3, 4. (a) Biri size bir hediye verdiğinde ne hissedersiniz? |
Hann sagði: „Sértu því að færa fórn þína á altarið og minnist þess þar, að bróðir þinn hefur eitthvað á móti þér, þá skaltu skilja gjöf þína eftir fyrir framan altarið, fara fyrst og sættast við bróður þinn, koma síðan og færa fórn þína.“ O şunları söyledi: “İmdi, takdimeni mezbahta arzederken, kardeşinin sana karşı bir şeyi olduğu hatırına orada gelirse, takdimeni orada mezbahın önünde bırak, ve git, önce kardeşin ile barış, ve o vakit gel, takdimeni arzet.” |
Hvaða dásamlega gjöf hefur Guð veitt vottum sínum núna á síðustu dögum? Tanrı, Şahitlerine bu son günlerde hangi şahane armağanı verdi? |
En hafir þú nú þegið það, hví stærir þú þig þá eins og þú hefðir ekki fengið það að gjöf?“ ve eğer aldınsa, niçin almamış olan gibi övünüyorsun?” (I. |
2 Lausnargjaldið er mesta gjöf Jehóva til mannkyns. 2 Fidye Yehova’nın insanlığa en büyük armağanıdır. |
„Sjá, synir eru gjöf frá Drottni, ávöxtur móðurkviðarins er umbun.“ — SÁLMUR 127:3. “İşte, çocuklar RABDEN mirastır; rahmin semeresi mükâfattır” (MEZMUR 127:3). |
Guð er ekki að umbuna okkur af því að við höfum unnið til þess með þjónustu okkar, heldur er umbunin gjöf sprottin af kærleika hans þrátt fyrir syndugt eðli okkar. Tanrı’nın verdiği ödüller bizi bunlara layık kılan hizmetimizden değil, miras aldığımız günahkâr duruma rağmen verilen bir hediye olarak, O’nun sevgisinden kaynaklanır. |
2 Bæði Jesús Kristur og Páll postuli tala um að einhleypi sé gjöf frá Guði, ekki síður en hjónaband. 2 Gerçekten, hem İsa Mesih hem de Pavlus, evlilik gibi, bekârlığa da Tanrı’nın bir armağanı olarak değindi (Matta 19:11, 12 ve 1. |
Hún segir að þetta sé gjöf, í minningu móður yðar Annenizin anısına bir hediye olduğunu söylüyor |
Það var handsaumuð gjöf sem amma mín gaf mér sem þú helltir könnu af Midouri Sour á. Og núna nefnirðu það eins og það sé ekkert? O el yapımı ve Büyükannemin hediyesiydi bir sürahi Midori Sours'u üzerine döktün ve şimdi hiçbir şey olmamış gibi gündeme mi getiriyorsun? |
Ef við, sem erum að meira eða minna leyti vond vegna arfgengrar syndar okkar, gefum börnum okkar góðar gjafir, hve miklu fremur hljótum við að vænta þess að himneskur faðir okkar gefi trúföstum þjónum sínum, sem biðja hann í einlægni, þá ágætu gjöf sem heilagur andi er! Eğer bizler, miras aldığımız günahtan dolayı az veya çok kötü olduğumuz halde, çocuklarımıza iyi hediyeler veriyorsak, semavi Babamızın, alçakgönüllü bir tarzda kendisinden mukaddes ruhunu dileyen vefakâr hizmetçilerine bu harikulade armağanı vereceğini ne kadar daha çok beklemeliyiz! |
Ef ūú verđur ađ spyrja, er ūađ ekki gjöf. Sorman gerekiyorsa, hediye değil. |
Ūetta var gjöf. Hediyeydi. |
Hann er ekki gjöf mín til ūín. O, benden sana bir hediye değil, Ray. |
Gerđu mér greiđa.Kauptu gjöf handa mömmu ūinni Çıkmışken annene de bir hoş geldin hediyesi alır mısın? |
Trú okkar mun birtast í sannfæringarkrafti okkar þegar við segjum öðrum frá þessari miklu gjöf Guðs. — Samanber Postulasöguna 20:24. Böylece, Tanrı’nın bu fevkalade güzel hediyesini başkalarına inançla müjdelememiz, imanımızın bir kanıtı olacaktır.—Res. İşl. 20:24 ile karşılaştırın. |
Kristinn kærleikur — dýrmæt gjöf İsa’nın Takipçilerine Özgü Sevgi—Değer Verilmesi Gereken Bir Armağan |
Frammistaða þín í stríðinu réttlætir fyllilega þessa gjöf Gerçi bu savaştaki hizmetleriniz bundan fazlasını hak ediyor |
(Rómverjabréfið 6:23; Efesusbréfið 2: 8-10) Ef við trúum á þessa gjöf og erum þakklát fyrir að hún skuli hafa verið látin í té á þennan hátt sýnum við það í verki. (Romalılar 6:23; Efesoslular 2:8-10) Bu hediyeye iman ediyor ve onun sağlanma şeklini takdir ediyorsak, bu, davranışlarımızdan görülecek. |
En það má líka þýða að hafa „í sér gjöf lífsins.“ “Kendisinde hayat” sözcükleri, “kendisinde hayat mevhibesi” olarak da tercüme edilebilir. |
var gjöf sem fyrst tilheyrði þér. Zaten hep Senden almıştık; |
Eitt mikilvægt umhugsunarefni er það að getnaðarmátturinn er gjöf frá skapara okkar. Önemli bir nokta, üremeyi sağlayan gücün Yaratıcımızdan gelen bir hediye olmasıdır. |
□ Hvað er fólgið í þeirri gjöf sem tungumálið er? □ Konuşma vergisi neleri kapsar? |
İzlandaca öğrenelim
Artık gjöf'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.