İzlandaca içindeki formaður ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki formaður kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte formaður'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki formaður kelimesi başkan, reis, yönetici, Ordinaryüs Profesör, oturum başkanı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
formaður kelimesinin anlamı
başkan(chair) |
reis(chair) |
yönetici(chairman) |
Ordinaryüs Profesör(chair) |
oturum başkanı(chair) |
Daha fazla örneğe bakın
Formaður sjálfur, sem sinna sem vinnuveitanda heimilt að láta sinn dóm gera frjálslegur mistök á kostnað af starfsmanns. Başkan kendisi, kendi kapasitesi gibi işverenin kararını bir pahasına rahat hatalar yapalım çalışan. |
Frú formaður Üzgünüm. Müdür hanım |
Herra formaður! Sayin Baskan! |
Sum ykkar ery nógu gömul til að muna: hann var formaður Hús Fulltrúanna og hann sagði af sér með ósóma þegar þessi ungi repúblíkani sem heitir Newt Gingrich uppgvötaði skuggalega bóka útgáfusamning sem hann hafði gert. Bazılarınız hatırlayacak kadar yaşlı: Temsilciler Meclisi'nin başkanı idi ve genç Cumhuriyetçi Newt Gingrich'in kendisinin yapmış olduğu gizli bir işi ortaya çıkarmasından sonra istifa etti. |
Hér er formaður foreldrafélagsins, Sheila Broslovski. Bu akşam Ebeveynlerin başkanı Sheila Broflowski bizimle |
4 Umsjónarmaður í forsæti er formaður starfsnefndar safnaðarins og samhæfir störf hennar. 4 Riyaset eden nazır Cemaat Hizmet Heyetinin başkanlık edeni olarak bu heyetin işini koordine eder. |
Formaður fræðsluráðsins í Seúl sagði: „Fordæmi í orði og verki er besta uppeldið sem börn geta fengið.“ Seul Eğitim Kurulu’nun bir başkanı şöyle dedi: “[Çocuğa] sözle ve davranışla örnek olmak, en iyi çocuk eğitimidir.” |
Gaum systir hans verður að hafa sést nokkrum sinnum að formaður stóð með glugga, þá eftir að þrífa upp herbergi, hvert sinn sem hún ýtt stólnum aftur hægri gegn um gluggann og héðan í frá að hún fór jafnvel innri Casement opinn. Onun dikkatli kardeş birkaç kez başkanlık durduğunu gözlemledik. pencere; sonra, oda temizlendikten sonra, her seferinde o hemen geri sandalye itti pencere karşı artık o bile iç kanatlı açık bıraktı. |
Faðirinn groped leið sína tottering að formaður hans og láta sig falla í það. Baba, onun yolunu koltuğunu Sendeleyen ve bizzat kendi düşürdüm yokladı. |
Fyrstu stjórn JSÍ skipuðu þeir Eysteinn Þorvaldsson, formaður. İlk Osmanlı deryabeyleri, sancak yöneticiliği de yapıyorlardı. |
Formaður kvenfélagsins, manstu? Başkan, hatırladın mı? |
Aðrir sem komu til greina voru Sir Arthur Keith, ákafur þróunarsinni og fyrrverandi formaður Royal College of Surgeons, breski rithöfundurinn Sir Arthur Conan Doyle og franskur prestur sem hét Pierre Teilhard de Chardin. Hararetli bir evrimci ve Kraliyet Cerrah Kolejinin eski başkanı olan Sir Arthur Keith, İngiliz yazar Sir Arthur Conan Doyle ve Fransız papaz Pierre Teilhard de Chardin de kuşku duyulan başka isimlerdi. |
Og formaður áhrifamikilla samtaka komst að svipaðri niðurstöðu: „Meginvandi þjóðfélagsins er sá að því er orðið óstjórnandi.“ Ayrıca nüfuzlu bir teşkilatın başkanı şunu beyan etti: “Toplumun karşı karşıya kaldığı temel sorun onun yönetilemez duruma gelmiş olmasıdır.” |
Hún öskraði og sneri sér við, og þá formaður fætur kom varlega en ákveðið gegn henni aftur og impelled hennar og Hall út úr herberginu. Diye çığlık attı ve döndü ve ardından sandalye bacakları yavaşça ama ona karşı sıkıca geldi sırt ve onu oda ve Hall körükledi. |
Mr Merryweather er formaður stjórnarmanna, og hann mun útskýra fyrir þér að Það eru ástæður fyrir því að meira áræði glæpamenn frá London ætti að taka töluverður áhugi á þessum kjallarann um þessar mundir. " Sayın Merryweather yönetim başkanı olan ve o size açıklayacaktır Londra daha cesur suçlular neden nedenleri vardır Bu mahzende şu anda çok büyük bir ilgi. " |
Engin stjórn var eða formaður. Kesin bir kuruluş ya da oluşumları yoktu. |
Frá árinu 1976 var hann jafnframt þjóðhöfðingi landsins sem formaður ríkisráðsins eftir að Willi Stoph sagði af sér. 1976'da Erich Honecker, Willi Stoph'un yerine Devlet Konseyi başkanlığına atandı ve Willi Stoph'u hükümet başkanlığına getirdi. |
Fyrrverandi formaður Alþjóðaakademíu um trúfrelsi sagði til dæmis: „Það ætti ekki að neita trúfélagi um trúarleg réttindi aðeins vegna þess að þjóðfélagið álítur kenningar þess ótækar eða óhefðbundnar.“ Örneğin, Uluslararası Din ve İnanç Özgürlüğü Akademisinin eski başkanı şunu ileri sürdü: “Sadece inançları toplum tarafından geleneklere aykırı ya da kabul edilemez görülüyor diye, bir dinin dinsel hakları reddedilemez.” |
Chow formaður, þú verður strax að taka að þér stjórnina Baskan Chow, derhal durumu kontrol altina almalisiniz |
" Jæja, í alvöru! " Kallaði hann, og þá er hann kæfðu og hló aftur fyrr en hann var skylt að ljúga til baka, haltur og hjálparvana í formaður. " Eh, gerçekten! " Diye bağırdı ve sonra kısık ve güldü yine o kadar olarak, gevşek ve çaresiz, geri yatmak zorunda sandalye. |
En ég var valin formaður fjáröflunarnefndar vegna þessa máls Ama kaçamakların sayesinde müzenin hayır işlerine ben başkanlık ediyorum |
Hann var kjörinn varaformaður Sjálfstæðisflokksins á landsfundi 1971 og endurkjörinn 1973 en varð formaður flokksins haustið 1973 er Jóhann Hafstein varð að draga sig í hlé af heilsufarsástæðum. 1971 yılında Bağımsızlık Partisi'nde başkan yardımcısı seçildi ve Jóhann Hafstein'in sağlık nedenlerinden ötürü istifa ettikten sonra 1973 yılında başkan oldu. |
Þakka þér, herra formaður, fyrir þessi vinsamlegu orð, en segðu þeim allan sannleikann... stofnandi, eigandi, ritstjóri og ég sópa líka staðinn á kvöldin Bu nazik sözleriniz icin tesekkürler Sayin Baskan ama onlara tüm gerçegi anlatin... kurucu, sahibi, editörü ve büronun temizlikcisi |
Á alþjóðlegt barnamálþing Fótbolta fyrir vináttu mættu Viktor Zubkov (formaður stjórnar PJSC Gazprom) , Fatma Samura (aðalritari FIFA), Philippe Le Flock (stjóri markaðsmála FIFA), Giulio Baptista (brasilískur knattspyrnumaður), Ivan Zamorano (framherji frá Chile), Alexander Kerzhakov (rússneskur knattspyrnumaður) og aðrir gestir sem kölluðu eftir eflingu helstu manngilda á meðal yngri kynslóðanna. Dostluk İçin Futbol uluslararası çocuk forumuna Viktor Zubkov (PJSC Gazprom Yönetim Kurulu Başkanı), Fatma Samura (FIFA Genel Sekreteri), Philippe Le Flock (FIFA Ticari Direktörü), Giulio Baptista (Brezilyalı futbolcu), Ivan Zamorano (Şilili forvet), Alexander Kerzhakov (Rus futbolcu) ve diğer konuklar katılarak genç nesiller arasında önemli insani değerlerin teşvik edilmesi çağrısında bulundular. |
İzlandaca öğrenelim
Artık formaður'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.