İzlandaca içindeki borg ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki borg kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte borg'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki borg kelimesi şehir, kent, belde anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
borg kelimesinin anlamı
şehirnoun Hún ráðlagði honum að fara til Boston því hún taldi það vera fallegustu borg í heimi. Ona Boston'u ziyaret etmesini tavsiye etti, çünkü o, onun dünyadaki en güzel şehir olduğunu düşünüyordu. |
kentnoun Ađalvandamáliđ er hjá manninum sem á fangamarkiđ sem einkennir sprengikrotiđ á götunum í hinni friđsælu borg okkar. Asıl sorun, isminin baş harfleri huzurlu kentimizin sokaklarındaki kışkırtıcı grafitiyi süsleyen adamda düğümleniyor. |
beldenoun |
Daha fazla örneğe bakın
Það var ærin ástæða fyrir því að spámaðurinn Nahúm kallaði höfuðborgina Níníve ‚hina blóðseku borg.‘ — Nahúm 3:1. Mukaddes Kitap peygamberi Nahum, Asur’un başkenti Nineve’yi ‘kanlı şehir’ olarak nitelemekte haklıydı.—Nahum 3:1. |
Sá tími kæmi er auður Júdakonunga yrði fluttur til Babýlonar og ungir Gyðingar gerðir að hirðmönnum þar í borg. Mabet yerli yerinde duruyordu ve halk yüzlerce yıldır yaptığı gibi, günlük işlerini sürdürüyordu. |
23 Og þeir munu aðstoða þjóð mína, leifar Jakobs ásamt öllum þeim af Ísraelsætt, sem koma munu, við að reisa borg, sem nefnd verður aNýja Jerúsalem. 23 Ve onlar Yakup’un geri kalanları olan halkıma ve ayrıca İsrail Evi’nden bu ülkeye gelecek olan herkese, Yeni Yeruşalem adı verilecek olan bir şehri yapmaları için yardım edeceklerdir. |
Ar merkir sennilega „borg“ eða „bær.“ Ar ismi muhtemelen “Kent” anlamına geliyor. |
Hin hjartkæra borg var í rústum og múrarnir brotnir. Sevgili kentleri mahvolmuş, surları yerle bir olmuştu. |
Spámaðurinn, sem áður var svo ófús, virðist nú hafa lært sína lexíu og prédikar í ‚hinni miklu borg.‘ Önce çekingen davranan fakat bu dersten yararlandığı anlaşılan peygamber, “büyük şehir”de vaaz eder. |
Mót, sem haldið var í New York-borg árið 1950, hjálpaði mér til allrar hamingju að ná aftur réttri stefnu. Neyse ki 1950 yılında New York kentinde yapılan bir bölge ibadeti doğru yolu bulmama yardım etti. |
Höfuðborgin Níníve var svo illræmd fyrir grimmilega meðferð fanga að hún var kölluð ‚hin blóðseka borg.‘ Asur’un başkenti, esirlere karşı çok vahşi davranışlarıyla tanındığından dolayı ‘kanlı şehir’ diye adlandırılan Nineve idi. |
Innan ekki langs tíma, er ný musteri rísa víða um heim, mun eitt þeirra rísa í borg sem varð til fyrir meira en 2.500 árum. Yakın bir zaman içerisinde dünyanın her tarafında yeni tapınaklar inşa edilecek ki bir tapınak 2500 yıl önce kurulmuş bir şehirde yükselecektir. |
Þeim var úthlutað starfssvæði í borg í suðvestanverðu landinu. Síðastliðin fimm ár hafa þeir sýnt kærleika sinn í verki með því að vitna þolinmóðir í borginni og þorpunum í kring. Bu öncüler ülkenin güneybatısında bir şehirde görevlendirildi ve son beş yıldır şehirde ve uzak köylerde sabırla vaaz ederek sevgilerini gösterdiler. |
2 Á leiðinni heim hitti spámaðurinn óvænt gamlan mann frá Betel, borg þar í grennd. 2 Tanrı, peygambere İsrail’de ekmek yememesini, su içmemesini ve gittiği yoldan geri dönmemesini emretmişti. |
Ég skal elta þig um alla borg Bu sehirde seni gölge gibi izleyecegim |
Fresno er rķmantískasta borg í heimi. Fresno bütün dünyadaki en romantik şehir olacak. |
Margir kristnir menn þar í borg höfðu ástundað verk myrkursins en Páll sagði þeim: „Þér létuð laugast, þér eruð helgaðir, þér eruð réttlættir fyrir nafn Drottins Jesú Krists og fyrir anda vors Guðs.“ — 1. Korintubréf 6:9-11. İsa’nın Korintos’taki takipçilerinin birçoğu, bir zamanlar karanlığın işlerini yapan kişilerdi; bununla birlikte Pavlus onlara şöyle dedi: “Fakat yıkandınız, fakat takdis olundunuz, fakat Rab İsa Mesihin isminde ve Allahımızın Ruhunda salih kılındınız.”—I. Korintoslular 6:9-11. |
Viđ búum í sömu borg. Aynı kentte yaşıyoruz. |
Þeir sem verða kyrrir í þessari borg, munu deyja fyrir sverði, af hungri og af drepsótt, en þeir sem fara út og ganga á vald Kaldeum, sem að yður kreppa, þeir munu lífi halda og hljóta líf sitt að herfangi.“ Bu şehirde kalan kılıçla ve kıtlıkla, ve veba ile ölecek; fakat sizi kuşatan Kildanîlere çıkıp düşen adam sağ kalacak, ve canı kendisi için bir çapul malı olacak.” |
Ef þú býrð í borg og ert umkringdur hávaða og umferðanið hins daglega lífs tekurðu kannski ekki einu sinni eftir fuglunum í kringum þig. Günlük yaşamın koşuşturmacasına ve yoğun trafik gürültüsüne boğulmuş bir kentte yaşıyorsanız, semtinizdeki kuşlar herhalde dikkatinizi bile çekmiyordur. |
Hún er besta borg í heimi. Burası dünyanın en iyi şehridir. |
Jesús sagði: „Hvert það ríki sem er sjálfu sér sundurþykkt leggst í auðn og hver sú borg eða heimili sem er sjálfu sér sundurþykkt fær ekki staðist.“ İsa şöyle demişti: “Kendi içinde bölünmüş olan her krallık yıkılır ve kendi içinde ayrılık olan hiçbir şehir ya da ev ayakta kalamaz” (Matta 12:25). |
Ūjķnarđu borg ūinni međ ūessum hætti? Bu mudur senin şehrine olan hizmetin? |
Um 1920 komu átta ungir brasilískir sjóliðar á nokkrar safnaðarsamkomur í New York-borg, á meðan herskipið þeirra var í viðgerð. 1920’lerde Brezilyalı sekiz genç denizci, çalıştıkları savaş gemisi onarılırken New York’taki birkaç ibadete katıldı. |
Þetta er flott borg, Karen. Çok güzel bir şehir, Karen. |
Segirðu það í næstu borg með einhverri annarri? Bir sonraki sehirde, baskalarina bunu mu diyeceksin? |
7 Abraham yfirgaf blómlega borg þegar hann fór frá Úr og líklega einnig stórfjölskyldu föður síns sem var mikilvægt öryggisnet á ættfeðratímanum. 7 İbrahim Ur’dan ayrıldığında zengin bir şehri ve herhalde babasının geniş ailesini geride bırakmıştı; bunlar, o ataerkil çağda güvenli bir yaşam için önemli etkenlerdi. |
Staðráðin í að hjálpa reinvigorate þau samfélög skemmd með vigilante árásir í þessari borg. Zorbaların saldırısına uğrayan bu şehirdeki topluluklara yardım etmeye kararlıyım. |
İzlandaca öğrenelim
Artık borg'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.