Fransızca içindeki s'habiller ne anlama geliyor?
Fransızca'deki s'habiller kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte s'habiller'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki s'habiller kelimesi giydirmek, giydirmek, giysilerini temin etmek, giydirmek, süslemek, giyinmek, giyinmek, giyinip kuşanmak, işleme, şekil verme, giysi, kıyafet, resmi giyinmek, şık giydirmek, gündelik giysiler giymek, giydirmek, giydirmek, giyinip kuşanmak, giydirmek, giydirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
s'habiller kelimesinin anlamı
giydirmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Habille vite les enfants, qu'on s'en aille ! Çocukları hemen giydirin de dışarı çıkalım. |
giydirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Elle habille toujours ses jumeaux de façon identique. |
giysilerini temin etmek, giydirmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Qui habillera les pauvres si l'association caritative ferme ? |
süslemek(une pièce) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
giyinmekverbe pronominal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je me suis levé tard ce matin et j'ai dû m'habiller un peu vite. |
giyinmekverbe pronominal (mettre ses vêtements) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Il s'habilla et mangea son petit déjeuner en vitesse. Giyindikten sonra aceleyle kahvaltı etti. |
giyinip kuşanmakverbe pronominal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
işleme, şekil verme
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je ne me soucie pas de ma tenue, donc quelques minutes suffisent au niveau de l'habillage. |
giysi, kıyafet(vêtements portés) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sa tenue ne convenait pas à une soirée à l'opéra. |
resmi giyinmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Pour ceux qui ne souhaitent pas bien s'habiller, le restaurant autorise les tenues décontractées. |
şık giydirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Lisa a bien habillé sa fille avec une jolie robe. |
gündelik giysiler giymek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Nous pouvons nous habiller simplement ce soir parce que le mariage sera assez décontracté. |
giydirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Les femmes de chambre ont vêtu la reine de soie violette somptueuse. |
giydirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
giyinip kuşanmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Elle s'est habillée d'une robe dorée à paillettes et a mis beaucoup de maquillage. |
giydirmek(littéraire) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La geisha était parée (or: vêtue) d'un kimono d'un violet intense agrémenté de fines broderies. |
giydirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
Fransızca öğrenelim
Artık s'habiller'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
s'habiller ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.